22 Haziran 2013 Cumartesi

SİVRİSİNEK TUZAĞI

Yaz aylarının en büyük baş belalarından biridir sivrisinekler. Kendisi küçüktür ama can yakmayı çok sever. Özellikle erkeklerin salgıladığı testesteron hormonundan dolayı erkeklere musallat olan dişi sivri sinekler sizden bir miktar kan almadan sizi terk etmez. Ne yaparsanız yapın kurtuluş yoktur. Sizi gece yarılarına kadar uyutmaz. O halde ne yapmalı. İşte sizlere internette dolaşan basit bir kaç sivrisinek tuzağı.


KOLA ŞİŞELİ TUZAK
İhtiyacımız olan şey temelde:

200 ml su
50 gr kahverengi şeker
1 paket maya (Ekmek mayası)
2 litrelik plastik bir cola şişesi
Yapılışı:  Plastik şişeyi şekildeki gibi kesin
Sıcak su ile kahverengi şekeri karıştırın. Soğumasını bekleyin. soğuduğu zaman şişenin alt yarısına dökün.
Mayayı ekleyin. Karıştırmaya gerek yoktur. Karbondioksit oluşturun.
Şişenin diğer yarısı, baş aşağı, huni şeklinde yerleştirin.
Siyah bir şey ile (bant) şekildeki gibi sarın ve evinizin bir köşesine koyun.
İki hafta sonra sivrisinek ve şişe içinde ölü sivrisinek miktarını göreceksiniz.

Sivrisinek ve sivrisinek siteleri üreme, evlerine temizlik ek olarak, okullar, çocuk yuvaları, hastaneler, evler, çiftlikler, kreşler çok yararlı bu yöntemi kullanabilirsiniz.

Umarım işinize yarar iyi avlanmalar 



Yeşil limonu ortadan ikiye bölün ve karanfilleri üstüne batırın.
Bu yeşil ''bombayı'' cam kenarına koymanız yeterli olacaktır.

Ayrıca odanıza güzel koku da verecektir, 

Herkesin öğrenmesi için Paylaşabilirsiniz..

Bilgi ve kişisel gelişim için




6 Haziran 2013 Perşembe

GEZİ PARKI BAHANE


GEZİ PARKI BAHANE

İnatlaşma son sürat devam ediyor. Türkiye pamuk ipliği kadar hassas olaylarda bile bu kadar tepki göstermemişti. Onlarca şehidimizin olduğu günlerde bile sadece bayrağını alıp sokaklara dökülmüş fakat tepkisini büyütmemiş acısını içine atmıştı.

Bu sefer durum farklı görünüyor. İnsanların bir kısmının tepki göstermesine rağmen bir kısmı ise temkinli, olayların neden birden bire bu kadar yaygınlaştığına anlam veremeyenler var. Olayların ilerlemesinin nedeni bence polisin gezi parkında yaptığı orantısız güç değil. Polis daha önce de bir çok olayda bu derece orantısız güç kullanmıştı.

Ben birazda olayı farklı yönden ele almak istiyorum. Ortalıkta konuşulan bir çok dedikodu var. Olayları körükleyen bir çok provokatörlerden bahsediliyor. Kimi dış güçlerin bağlantısından kimi Chp’nin körüklediğinden, kimi cemaat ile Akp çekişmesi nedeniyle cemaatin olayların arkasında olabileceğinden, kimi ise Akp’nin bile bu olayların arkasında yer aldığından bahsediyor. Ben burada Akp konusu üzerinde durmak istiyorum ve bunun bir çok nedeni olabileceğini göz ardı etmemek gerektiğini düşünüyorum.

2002 yılından bu yana iktidarda bulunan Akp IMF’ye olan borcunu bitirmekle övünmekte fakat öte yandan gerçekte Türkiye’nin artan borcundan bahsetmemektedir. Recep Tayyip Erdoğan hükümeti son on yılda dış borcumuzu  129 milyar dolardan 337 milyar dolara, kamu borcumuzu 64 milyar dolardan 103 milyar dolara, özel sektörün dış borcunu 43 milyar dolardan 226 milyar dolara çıkartarak, Türkiyenin milli değerlerini satmakla bile bu borcunu kapa tamamış, son yıllarda bu borcun giderek artmasından dolayı da bunalmış gözükmektedir.

İkinci ve daha önemli bir neden açılım olayının gelmiş olduğu son boyuttur. Pkk ve BDP’nin bitmek bilmeyen istekleri ile halkın bu açılıma ve akil adamlara göstermiş olduğu büyük tepkiden dolayı Akp’nin giderek artan taban kaybı da  Erdoğan için son zamanlarda düşündürücü olmaya başlamıştır. Son zamanlarda Erdoğan ve Akp kurmaylarının açılımdan söz etmemesi de bunun göstergesidir.  


Yapacak son bir şey vardır, oy kaybının devam etmemesi ve durumun daha kötü bir hal almaması için bir şekilde çekilmek gerekmektedir. Bu da birden bire olmayacağına göre buna bir neden bulunmalı. Bu neden de gezi parkı inatlaşmasıdır. Erdoğan’ın ısrarla ve inatla gezi parkına Topçu Kışlası görümünde AVM yapılacağını söylemesi bundandır. Tunus’tan yaptığı son açıklamaya AKM’yide eklemesiyle, olayların daha da kızışacağını bilmektedir. Kurmaylarının olayları yatıştırıcı açıklamalar yapıp özür dilemesine rağmen başbakan halkı daha çok sokağa dökecek açıklamalar yapmaktadır. Ben bunun iktidardan gitmek için bir bahane yaratmak olarak düşünüyorum. 

KAYSERİ'DE RÜZGARLAR, YAĞMURLAR, ISI, KAR VE HAVA TAHMİNİ

Rüzgarlar

*Kayseri'de görülen rüzgarlar, doğal olarak Orta Anadolu'yu etkileyen rüzgarlardır. Yalnız bunlar her yerde olduğu gibi, Kayseri'de de yerel bir takım isimler ve özellikler alır.

Kayseri'ye Doğu'dan hemen hemen ne rüzgar ne de yağmur gelir. Bundan dolayı göçerler çadırlarının ağzını Doğu'ya doğru açarlar. Kayseri'de kendisini en çok hissettiren başlıca rüzgarlar şunlardır: Gömeç, Karaman, Erciyes Rüzgarı, Kabayel.



Gömeç:

Bu rüzgar, Kayseri'nin Doğu kuzeyide bulunan Gömeç köyü yönünden geldiği için bu adı almıştır. Gömeç rüzgarı, Doğu Kuzey rüzgarı dediğimiz Poyraz'dır. Soğuk ve kuru eser. Gömeç estiği zamanlarda hava çoğunlukla açık olur. Yağmur yağmadığı mevsimlerde ekin ve bostanlara yarar. Etkisini daha çok Sonbaharda gösterir. Kışın çok soğuk eser ve don yapar. Halk bu rüzgar estiği zaman "Gömeçliler deliği açtı" devamlı eserse "Gömeçlilere söyleyin deliği kapasınlar" derler.

Karaman:

*Karayel dediğimiz Batı Kuzey rüzgarıdır. Her mevsimde esmekle beraber daha çok kışın ve baharda eser. Karaman soğuk olup, özellikle kışın en şiddetli günlerinde kendini gösterir. Devamsızdır, kesik kesik eser. Bu rüzgar, Kayseri'nin yağmurunu Marmara'dan getirir. 

Erciyes Rüzgarı:

*Erciyes Rüzgarı kendisini sakin havalarda hissettirir. Hiçbir rüzgarın esmediği zamanlarda, Kayseri'nin sıcaktan bunaldığı sırada gayet hafif bir şekilde serin serin ve  inceden inceye eser.



Kaynak: Kayseri Salnamesi Almanak 2005