İSMAİL HAKKI DURUSU VE BANDIRMA VAPURU
Derleme: Hasan YÜKSEL
İsmail Hakkı Bey, 1871 yılında Kayseri'nin Talas İlçesine bağlı Zincidere Beldesi’nde (Mahallesinde) Posluoğulları’ndan Hacı Ahmet Bin İbrahim Efendi ve Hatice hanımın evladı olarak doğdu. Zincidere İslam Mahallesi 23 nolu hane nüfusuna kayıtlıdır. İlk ve orta öğrenimini Zincidere Şehir Yatılı Mektebi’nde tamamladı. Kaptan olan babasının izinden yürüyen İsmail Hakkı, 1891 yılında Yüksek öğrenimi için İstanbul Heybeliada Mekteb-i Fünun-u olan Bahriye-yi Şahane’ye (Denizcilik Okulu) bağlı Yatılı Leyli Tüccar Kaptan Mektebi’nden mezun oldu.
İlk 24 Mart 1892 yılında stajyer kaptan olarak Kayseri vapuruna atandı. Daha Sonra sırasıyla Bahri Cedit (1892), Ali Saib Paşa (1893) ve Dolmabahçe (1892) gemilerinde üçüncü kaptanlık görevini yürüttü.
İkinci Kaptanlığa terfi ettikten sonra Şeref (1897), Medine (1897), Mekke (1899), Selanik (1900), Kaplan (1900), Sakarya (1901), Bahri Cedir (1905), gemilerinde görev yaptı. 1905 yılında hastalanması nedeniyle ve bir süre denizlerden uzak kaldı. İyileştikten sonra, Sakarya (1907) ve Kaplan (1907) gemilerinde ikinci kaptanlık görevini yürüttü.
Tüm bu görevleri sırasında yumuşak huyluluğu, efendiliği, dürüstlüğü ve mütevazılığı nedeniyle denizcilik camiasında “Efendi Kaptan” lakabıyla tanındı.
1 Nisan 1915 tarihinde Osmanlı Seyr-i Sefain’de (donanma) Doğan Vapuru Kaptanlığı’na atandı. Fakat kaptanlığına atandığı Doğan Vapuru fırtına nedeniyle Marmara Denizi'nde battı. Osmanlı Seyr-i Sefain İdaresi tarafından suçlu bulunarak açığa alındı. Yapılan soruşturma sonunda ihmali olmadığı anlaşılınca görevine geri döndü. Ve Ankara gemisine ikinci kaptan olarak atandı.
1 Mayıs 1919 tarihinde Bandırma Vapuru Süvari Kaptanı oldu. Atatürk’ün ). Ordu Müfettişliğine atanıp belgelerinin hazırlanmasıyla Anadolu’ya Bandırma vapuru ile intikali söz konusu oldu. Bunun için Bandırma Vapuru kaptanı İsmail Hakkı Beye Mustafa Kemal Paşa ile Harbiye Dairesinde görüşmesi için haber gönderilir. Fakat bu buluşmanın hemen öncesinde, Osmanlı Bankası Müdürü, Kızılay Cemiyeti İkinci Başkanı, Ermeni Asıllı Berç Keresteciyan (Sonradan Atatürk tarafından TÜRKER Soyadı verilmiştir.), Casusların cirit attığı o dönemde Mustafa Kemal’in avukatı Sadettin Ferit Bey’e giderek “Siz, Paşa Hazretleri’nin hem avukatı hem zannederim yakın dostusunuz. Paşa hazretlerinin bindiği vapur Boğaz dışında bir İngiliz torpidosu tarafından batırılacak. İkaz ediyorum. Lütfen Paşa Hazretleri’ne iletiniz.’’ diyerek önemli bir bilgi verdi.
Hakkı Kaptan, 15 Mayıs 1919 tarihinde Mustafa Kemal Paşa’nın ricası üzerine Harbiye dairesine gider, akşamüzeri de Atatürk’ün Şişli’deki evinde buluşurlar. Paşa tarafından nazik bir şekilde karşılanan İsmail Hakkı Bey üzerinde bir harita bulunan bir masaya oturtulur. Paşa tarafından Bandırma Vapuru hakkında ayrıntılı bilgi istenir. 9. Ordu Müfettişliği’ne (Mirliva) atanan Mustafa Kemal’in ve kurmaylarının Bandırma vapuru ile Samsun’a nasıl bir seyahat yapılacağının ayrıntıları da dile getirilir. Kaptan geminin özelliklerini anlatır ve 41 yaşında olduğunu ifade ederek kısa bir hazırlık sürecinden sonra vapurun hazır hale getirileceğini beyan eder. Bu konuşma da düşmanın takip edebileceği ve saldıracağı ihtimalleri üzerinde de durularak, geminin mümkün olduğu kadar kıyıya yakın bir rota izlemesi ve saldırı anında hemen geminin en yakın kara parçasına çekilme planları üzerinde de durulur. Atatürk bu konuşmadan sonra, Hindistan ve Uzak Doğuya kadar seferler yapan, Karadeniz’e de birçok seferler yapmış olan İsmail Hakkı Kaptan’a güvenerek ona önemli bir görev yüklemiştir.
16 Mayıs 1919 tarihinde Sirkeci’de Bandırma Vapuru işgalci İngiliz Yüksek Komiserliği askerleri tarafından akşam saatlerinde arandı ve sefer izni verildi. 9. Ordu Müfettişi olarak görevlendirilen Mustafa Kemal Paşa öğleüzeri, Beşiktaş Vapur İskelesi’nden yanındaki heyet ile birlikte “Asker Yollama” nın bir motoruna binerek Kız Kulesi açıklarından Bandırma vapuruna bindi. Beraberinde yirmi civarında subay, asker ve sivil memur bulunmaktaydı. Toplam yolcu sayısı vapur mürettebatı ile birlikte 76 kişi idi.
Geminin İstanbul’dan hareket etmesinden kısa bir süre sonra İngiliz işgal kuvvetleri Bandırma Vapurunun geri çevrilmesi yada batırılması için bir desroyer görevlendirirler. Fakat Bandırma Vapuru İngiliz kuvvetlerinin verdiği rotayı izlemez. Hava şartlarının da kötü olmasına rağmen Karadeniz'de fırtınalı havada yola devam etme kararı alınır. İsmail Hakkı Kaptan fırtınalı havaya rağmen İngiliz zırhlısının takibinden kurtulur. Mustafa Kemal Paşa ve beraberindekileri, 17 Mayıs'ta İnebolu'ya getirir. 18 Mayıs'ta Sinop'a uğrar. Burada takipten kurtulmak için karadan gitmek için karar alınır fakat kara şartlarının daha zor olması nedeniyle vazgeçilir. Vapurla devam edilir, İsmail Hakkı Kaptan heyeti kıyı şeridini takiben 19 Mayıs 1919 sabahı saat 06:00 da Samsun'a getirir.
Vatan mücadelesinin kahramanlarından İsmail Hakkı Kaptan 10 Ağustos 1922 tarihinde yaş haddinden emekli oldu. Emekli olduktan sonra, Kasımpaşa’da ki Çiviçiler Mahallesinde meyve ağaçları ve çiçeklerle dolu bahçeli üç katlı ahşap evinde torunlarıyla vakit geçirirdi.
Bandırma Vapuru'nu üç gün boyunca sularla boğuşarak Samsuna getiren Kaptan İsmail Hakkı beyi Atatürk o tarihten sonra hiç unutmadı. Yıllar sonra İstanbul’a ilk gelişinde kendisini görmek istedi. 17 Temmuz 1927 tarihinde Dolmabahçe’de 800 kişinin katılımı ile düzenlenecek olan bir tören için kendisine bir davetiye göndermesine rağmen İsmail Hakkı Bey bu davete katılmadı. Bunun tek nedeni ise ziyaretinin yanlış anlaşılacağıydı. “Hizmetime karşılık para beklentisi olduğum sanılabilir” diye düşündü. Zor şartlar altında yaşamasına rağmen böyle düşünmesinin nedeni, kendisiyle aynı yolculuğu yapmış olan Bandırma Vapuru’nun mürettebatından birinin aldığı emekli aylığı ile geçinemediğini belirterek Atatürk’ten Deniz Yolları’ndan aldığı aylığının 8 liradan 25 liraya çıkartılmasını istemesidir. Böyle düşünerek mütevazılığını burada da göstermiştir.
Atatürk, daha sonra tekrar geldiği İstanbul’da Bandırma Vapuru'nun kaptanını hiç unutmadı. İkinci kez yine çağırttı. Fakat İsmail Hakkı Kaptan hasta olması nedeniyle yine Atatürk’ü göremedi.
1934 yılında soyadı kanunun çıkmasıyla, “Durusu” soyadını aldı. Eşi Fatma hanımdan Safiye adında bir çocuğu olan İsmail Hakkı Durusu, Kızı Safiye Ulugöl’den, Lemi, Nejat ve Bilgin adında üç torun sahibi olmuştur.
İsmail Hakkı Durusu, Atatürk ile yaptığı buluşmanın ve yolculuğun ayrıntılarını daha sonraki yıllarda Ulus Gazetesine 19 Mayıs 1937 de yaptığı röportajda şu şekilde anlatır.
"Hareketimizden bir gün önce Mustafa Kemal Paşa 15 Mayıs’ta beni Deniz İdaresinden, Harbiye’deki Dairesine çağırtmıştı. Sonra Ata’nın Şişli’deki evine kabul buyuruldum. Sureti hareketimize dair bir takım izahatte bulundular. Önderin verdiği bilgiler doğrultusunda, lazım gelen bilgileri verdim ve rotamızı çizdim. Ertesi gün de öğle üzeri hareket edileceğini ve geminin hazır bulundurulmasını emir buyurdular. Filhakika o gün zevalde gemiyi teşrif ettiler. Kontrol heyeti geldi. Hemen hareket edebileceğimizi söylediler. Atatürk gemiye kız kulesi açıklarında bindi. Zira, vapurumuz Sirkeci’de İngilizler tarafından sıkı kontrolden geçirildi. Boğaz'dan çıkarken müthiş bir fırtınanın icrayı hüküm etmekte olduğunu gördük. Ne kadar şiddetli fırtına olursa olsun, yolumuz devama karar vermiştik. Mahiyetindekiler, deniz tuttuğu için birer birer kameralara girip yattılar. Atatürk ise, kıç taraftaki köşkte bir köşeye dayanmış oturmakta idi. Metanet ve tefekkür içinde bulunuyordu. Son hızımız olan yedi mil ile Karadeniz'in biaman dalgaları arasında yuvarlana yuvarlana yolumuza devam ettik. Mustafa Kemal, Karadeniz’e açıldıktan sonra 'İtilaf Devletleri’nin zarar vermesinden uzak olmak için sahili takip eden rotada gidiniz, bir tehlike halinde gemiyi sahile oturtunuz' emrini verdi.17 Mayıs gece yarısı İnebolu’ya, 18 Mayıs öğle üzeri Sinop’a ulaştık. Bin bir türlü müşkülat içinde 19 Mayıs şafak vakti Samsun’a vardık. Paşa ve mahiyetindekiler iskeleye çıktı. Sonrası malum. Ancak, bazı yazılarda geminin pusulasız ve pareketesiz (vapurun hızını ölçen alet) olduğuna dair bilgiler doğru değildir. Karadeniz’e de ilk kez açılmadım. 1891 yılında stajiyer kaptan olarak 'Kayseri isimli vapurda, daha sonraları pek çok gemide, 1915’de 'Doğan' vapurunda son olarak da 1 Mayıs 1919’da Bandırma Vapurunun süvari kaptanlığına atandım.”
İsmail Hakkı Durusu, 1940 yılında İstanbul’da vefat etmiş ve Feriköy mezarlığına gömülmüştür. Eşi Fatma Hanım 1947 yılında vefat ettikten sonra aynı mezarlığa gömülmüştür.
19 Mayıs 1999 tarihinde Türkiye Denizcilik İşletmeleri halen çalışmakta olan “Karşıyaka” vapuruna “İsmail Hakkı Durusu” adını verdi. Zincidere Beldesinde de her yıl 19 Mayıs törenlerinde Belediye başkanı Mustafa Aksu’nun gayretleri ile anıldı ve adına törenler düzenlendi. Zincidere Beldesi mahalleye dönüştürüldükten sonra ise anma ve törenler bitmiştir.
BANDIRMA VAPURU
1878 yılında İskoçya’nın Glaskow kentindeki H. Mc Intyre Paisley – Huston and Cardett Tersanesi’nde 21 sıra numarası ile, 47,97 m boyunda, 8,5 m eninde ve 8,5 m derinliğinde inşa edilmiştir. İki direkli bir bacalıdır. Demir uskurlu ve buharlı, 279 grosstonluk bu küçük yük ve yolcu vapurunu ilk sahibi Dussey and Raobinson şirketi beş yıl boyunca “Torocaderto” adı altında çalıştırdıktan sonra Yunanistan’da H.Psicha Preus Firmasına sattılar. Yunanlılar 1883 yılında satın aldıkları bu küçük vapuru Pire Limanına kayıt ederek Kymi adını verdiler. 1890 yılında bu firma vapuru başka bir Yunan firması olan Cap.Andereadis firmasına satmıştır.
12 Aralık 1891 yılında kaza sonucu Marmara Denizi’nde Erdek açıklarında kayalıklara çarparak battı. Yüzdürüldükten sonra İstanbul’da, İstanbul Rama Derasimo adlı yabancı işletmeciye satıldı. Türk bayrağına geçen gemiye burada Panderma adı verilerek İstanbul Limanına bağlandı. 1910 yılında İdare-i Mahsusa, Osmanlı Seyri Sefain adını alınca Panderma, işletme tarafından satın alınarak; adı Bandırma olarak değiştirildi. Bu tarihten sonra Bandırma Vapuru Marmara Denizi kıyılarında Tekirdağ, Mürefte, Şarköy, Erdek, arasında yük ve yolcu seferleri yapmıştır. Bu seferlerden birinde Silivri açıklarında İngiliz E-11 Denizaltısı tarafından torpillenerek saldırıya uğrar ve batırılır. Denizden çıkartılıp tamir edildikten sonra 1 Mayıs 1919 da kaptanlığına İsmail Hakkı bey atanarak yeniden sefere konur. 19 Mayıs 1919’dan sonra da 1924’e kadar Posta vapuru olarak hizmete devam etti. 1924 yılında Türkiye Seyrüsefain İdaresi tarafından hizmet dışı bırakılmıştır. 1925’de gemi bozmacı İlhami’ye (Söker) ismli Türk Armötör tarafından satın alınarak Haliç Feneri’nde hurdaya çıkartılarak parçalanmıştır.
1927 yılında Atatürk, İzmit’ten Ertuğrul yatıyla yola çıkarak İstanbul’a gelir. Sekiz yıl sonra ilk kez geldiği İstanbul’da, kendisini karşılayan bayraklarla süslü tekne ve vapurların arasında Bandırma vapurunu göremeyince, yanındakilere nerede olduğunu sorar. “Seferde ya da bakımda” efendim derler. Oysa emektar vapur üç yıl önce kadro dışı bırakılarak sökülmüş ve hurda olarak satılmıştır.
Bandırma Vapuru' nun Anadolu’ya Yaptığı Umut Yüklü Seferinde Görev Alan Mürettebatın İsim Listesi
1- Gemi süvarisi İsmail Hakkı Durusu 1871 Kayseri doğumlu 22 Aralık 1940 İstanbul'da vefat etmiştir.
2- İkinci Kaptan Üsküdarlı Tahsin Kaptan
3- Çarkçı Başı Mehmet Ağa Oğlu Hacı Süleyman
4- Gemi Katibi İsmail
5- Lostromo Hasan Reis
6- Serdümen Görele'li Ali Oğlu Basri
7- Ambarcı Rizeli Süleyman Oğlu Mahmut
8- Ambarcı Silivrili Hasan Oğlu Mehmet
9- Tayfa Süleyman Oğlu Cemil
10- Tayfa Hüseyin Oğlu Rahmi
11- Tayfa Mesut Oğlu Temel
12- 1. Kamarot Muharrera Oğlu Hacı Tevfik (Ulusu) 1875 yılında doğdu. 1 Ağustos 1900' de 200 kuruş aylıkla Plevne Vapurunda kamarot olarak çalışmaya başlamış, 1 Ekim 1914' de Bandırma Vapuru'nun 1. Kamarotluğuna atandı.
13- Kamarot İbrahim Oğlu Mehmet
14- Kamarot Yamağı Mustafa Oğlu Halit
15- Ateşçi Koyunhisarlı Yusuf Oğlu Halit
16- Ateşçi Rizeli Arif Oğlu Mansur
17- Ateşçi Osman Oğlu Hacı Hamdi
18- Kömürcü Hasan Oğlu Mehmet
19- Kömürcü Mehmet Ali Oğlu Ömer Faik
20- Vinçci İsmail Hakkı
21- Vinçci Ali Oğlu Galip
Gemi Mürettebatı ilgili araştırma Orhan KIZILDEMİR (Türk Deniz Ticaret Tarihi Araştırmacısı) tarafından yapılmıştır.
Mustafa Kemal Paşa, Kurmayları ve Silah Arkadaşları
1- 9. Ordu Müfettişi Mirliva(Tuğgeneral) Mustafa Kemal Paşa (Atatürk)
2- 3. Kolordu Komutanı Erkan-ı Harp Mir Alayı (Kurmay Albay) Re'fet (Bele Paşa)
3- Müfettişlik Kurmayı Başkanı Erkan-ı Harp Mir Alayı Manastırlı Kazım (Dirik Paşa)
4- Müfettişlik Sağlık Daire Başkanı Tabip Miralay İbrahim Tali (Öngören)
5- Kurmay Başkan Yardımcısı Erkan-ı Harp Kaymakamı (Kurmay Yarbay) Mehmet Arif Bey (Ayıcı)
6- Karargah Erkan-ı Harbi ve İstihbarat ve Siyasi şube Müdürü Erkan-ı Harp Binbaşısı Hüsrev Gerede
7- Müfettişlik Topçu konutanı Topçu Bin Başı Kemal Bey (Doğan)
8- Müfettişlik Sağlık Daire Başkan Yardımcısı Tabip Bin Başı Refik Bey (Saydam)
9- Müfettişlik Baş Yaveri Yüz Başı Cevat Abbas Bey (Gürer)
10- Dr. Yüzbaşı Behçet Efendi
11- Kurmay Mülhakı Mümtaz (Tunay)
12- Kurmay Mülhakı Yüz Başı İsmail Hakkı (Ede)
13- Müfettişlik Emir Subayı Yüz Başı Ali Şevket (Öndersev)
14- Karargah Komutanı Yüz başı Mustafa Vasfi (Süsoy)
15- Mülhak Yüz Başı Rauf
16- Yüz Başı Hersekli Ahmet Efendi
17- Kurmay Başkanı Emniyet Subayı Üsteğmen Hayati
18- Kurmay Mülhakı 3. Kolordu Komutan Yaveri Üsteğmen Arif Hikmet (Gerçekçi)
19- İAŞ Subayı Üsteğmen Abdullah (Kunt)
20- Mülhak Teğmen Zebur
21- Müfettişlik İkinci Yaveri Teğmen Muzaffer (Kılıç)
22- Emir Subayı Teğmen Ruhsat
23- Adli Müşavir Ali Rıza Efendi
24- Tabur Hesap Memuru Rahmi Efendi
25- Tabur Hesap Memuru Ahmet Nuri Efendi
26- 1. Sınıf Katip Faik Efendi (Aybars)
27- 4. Sınıf Katip Memduh Bey (Atasev)
28- Zabit Vekili Tahir Efendi
29- Alay Katibi Yahya Efendi
30- Tabur Katibi Süleyman Fehmi Efendi
31- Hesap Memuru Şükrü Efendi
32- Kıdemli Çavuş Osman Nuri Oğlu Ali Faik
33- Kıdemsiz Çavuş İbrahim İzzet Oğlu Atıf
34- Çavuş Mustafa Oğlu Kemal
35- Çavuş Kemal Oğlu Mustafa
36- Onbaşı Tevfik Oğlu Adem
37- Onbaşı Ali Oğlu Refet
38- Onbaşı Abdullah Oğlu Ali
39- Nefer Hüseyin Oğlu Mehmet
40- Nefer Ahmet Oğlu Emin
41- Nefer Mustafa Oğlu İsmail
42- Nefer İbrahim Oğlu Ömer
43- Nefer Kerem Oğlu Mehmet
44- Nefer Mehmet Oğlu Mehmet
45- Nefer Hasan Oğlu Ulvan
46- Nefer Mehmet Oğlu Durmuş
47- Nefer Mehmet Oğlu Ali
48- Nefer Şakir Oğlu Nuri
49- Nefer Hasan Oğlu Hüseyin
50- Nefer Abdullah Oğlu Musa
51- NeferAbdullah Oğlu Mehmet
52- Nefer Mehmet Oğlu Hasan
53- Nefer Bekir Oğlu Mahmut
54- Nefer İhsan Oğlu Mehmet Lütfi
55- Nefer Ali Oğlu Musa olmak Üzere Toplam 55 kişi
Gemide : Atatürk ve kurmayı 22, Er ve erbaşlar 25, Müşavir ve katipler 8, Gemi personeli 21 olmak üzere toplam 76 kişi bulunmaktaydı.
Kaynaklar:
-Hürriyet Gazetesi Haberi, Hakkı Kaptan'a vefa, 19 Mayıs 1999
-https://www.sehirhatlari.istanbul/tr/haberler/ismail-hakki-durusuyu-mezari-basinda-andik-829
-Oktay Ensari, Ata’yı Samsun’a götüren kaptan İsmail Hakkı unutuldu, www.dunya.com
- Ahmet Akyol, Buradan Bilgi Al: http://www.yalovamiz.com/ismail-hakki-durusu-kaptan-ve-bandirma-vapuru-n30585/ 2017 Yalova
-Tarihe geçen isim kalbi kırık öldü 19.05.2019 www.cnnturk.com
- Dr. Nejat Tarakçı, Bandırma Vapurunun Hikayesi, Mayıs 2015 İZMİR
-Sunay Akın, Yükü Umut Olan Vapur, Şalom Haftalık Siyasi ve Kültürel Gazete, 20 Mayıs 2015 İstanbul
-Bilgiyurdu Gençlik Dergisi Sayı: 1 Mayıs 2007 Kayseri
-Soner Yalçın, Efendi Kaptan, Sözcü Gazetesi 19 mayıs 2016, İstanbul
-Gemide bulunanların İsim Listesi, Genel Kurmay Atase ve Genelkurmay Denetleme Başkanlığı
- Seyit Burhanettin Akbaş İsmail Hakkı Durusu Bandırma Vapuru’nun Kaptanıydı, Bindallı Wordpress. Com