28 Şubat 2019 Perşembe

GÜNAY KARACAOĞLU (1971 - )


13 Mart 1971 yılında Kayseri’de doğmuştur. Üç çocuklu bir ailenin üçüncü evladıdır. Kendi deyimi ile doğumu aile’de büyük bir sevinç yaşatmıştır. Ablası doğduğunda çalıştığı şirketteki arkadaşlarına, abisi doğduğunda ise aklını iyiden kaybedip bütün şirkete sevinçten ziyafet vermiş babası. Günay'ın doğumuyla birlikte İzmit’e maça giderek, artık sevinçten ne yapacağını bilememiştir.
1976 yılında ailesiyle birlikte İstanbul’a gelmiştir. 6 yaşındayken “Alev Yaldız” sahne adıyla yaptığı danslarla ilk sahne deneyimini yaşar. Lisedeyken okulun tiyatro kolunda aktif olarak bulundu. Liseler arası tiyatro festivalinde en iyi oyuncu ödülünü aldıktan sonra ileride ki mesleğini ailesinin de olurunu alarak belirlemiş oldu. 

1991 yılında Müjdat Gezen Sanat Merkezine girerek eğitim almaya başladı. Buradan 1995 yılında mezun oldu. Burada okurken 1994 yılında ilk oyunculuk deneyimini Perran Kutman ile Erdal Özyağcılar’ın birlikte başrol aldığı “Şehnaz Tango” dizisinde yaşar. 
1993 yılında dizi film oyuncusu Şevket Çoruh ile nikâh masasına oturdu. Bu birliktelikten 1997 yılında Gülenay adını verdiği bir kızı oldu. 2003 yılında ise bu eşinden boşandı. 2008 yılında, yapımcı Cengiz Çağatay ile evlendi. Bu evliliğine 2012 tarihinde son verdi.

1997 yılında Kanal D’de yayınlanan ve Türkiye’nin ilk dördüz tüp bebeklerinin de rol aldığı Beşibiryerde dizisinde Nilüfer Açıkalın, Yosi Mizrahi, Ayla Algan, Naşit Özcan, Ani İpekkaya, Bilge Zobu, Volkan Saraçoğlu, Betül Arım, İskender Bağcılar, Nüvit Özdoğru’nun rol aldığı nostaljik içerikli dizide, isim yapmış kişilerle birlikte rol aldı.  

1999 yılında senaryo yazarlığını ve yönetmenliğini Gani Müjde’nin yaptığı, “Kahpe Bizans”  filminde Nurseli İdiz, Mehmet Ali Erbil, Demet Şener, Cem Davran, Sümer Tilmaç, Hande Ataizi, Ayşegül Aldinç, ve Yılmaz Köksal ile birlikte rol aldı. 2010 yılında “Gönülçelen” dizisinde Gülnaz karakteri ile rol aldı. 2013 yılında “Avrupa Avrupa” adlı diziyle TRT’de boy gösterdi. Bu dizide Ebru Cündübeyoğlu, Kadir Çöpdemir, Tarık Ünlüoğlu, Zuhal Topal, Selen Seyven, Şehsuvar Aktaş ile birlikte rol aldı. 

Yapımcılığını, yönetmenliğini ve senaristliğini Ömer Yargının yaptığı İnşaat 2 filminde 2014 yılında, Emre Kınay, Yeşim Büber, Şevket Çoruh, Bülent Kayabaş ile birlikte rol aldı. Yine aynı yılın Kasım ayında, yapımcılığını Erler Filmin üstlendiği “Roman Havası”  adlı dizide Oya Başar, Cezmi Baskın, Levent Ülgen, Petek Dinçöz, Mehtap Ar, Erkan Şahin, Gökhan Şahin, Mesut İzgi gibi oyuncularla rol almış, dizi Show Tv’de yayınlanmıştır.  
5 Aralık 2014 tarihinde vizyona giren ve film piyasasında adını duyuran “Çakallarla Dans 3 Sıfır Sıkıntı” filminde Şevket Çoruh, Ceyhun Yılmaz, Gürkan Uygun, İlker Ayrık, Murat Akkoyunlu ile birlikte rol almıştır. Günay Karacaoğlu ayrıca; Yaşamak Güzel Şey, Cingöz Recai, Osmanlı Cumhuriyeti, Abuzer Kadayıf, Deli Dumrul, Dünyayı Kurtaran Adamın Oğlu filmlerinde rol alarak sinema dünyasında da yerini almıştır.

2018 yılında Dünya Tiyatrolar Gününe denk gelen ve 1982 yılında Kandemir Konduk ile Müjdat Gezen’in yazdığı yeniden güncellenmiş “Artiz Mektebi” isimli oyun’da İlker Ayrık, Betül Demir ile birlikte başrol oyuncusu olarak yer aldı. 

2018 yılının Aralık ayında başlayan ve 2019 yılında da devam eden sahne oyunuyla zirvede yer aldı. Miguel de Cervantes Saavedra’nı yazdığı, Mihail Bulgakov’un sahneye uyarladığı Yönetmenliğini Emrah Eren’in yaptığı ve Baba Sahnede sergilenen “Donkişot’um Ben oyununda Ozan Güven ile birlikte başrol oyuncusu olarak yer aldı. Ozan Güven çılgın asilzade Don Kişot olarak rol aldığı oyunda, Nazlı Tosunoğlu, Ömür Arpacı, Serhan Ernak, Nur Erkul, gibi oyuncular da rol alırken, Günay Karacaoğlu ise Don Kişot’un silahtarı Sancho Panza'ya hayat verdi. 

Aldığı Ödüller:
2018 - Direklerarası Tiyatro Ödülleri “Komedi kadın oyuncu” (Artiz Mektebi)
2017 - İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri “En iyi kadın oyuncu” (Aşk Ölsün)
2009 - Afife Jale Tiyatro Ödülleri “Komedi dalında en iyi kadın oyuncu”
2009 - Muhsin Ertuğrul Tiyatro Ödlleri “Komedi dalında en iyi oyuncu”
2009 - Sadri Alışık Tiyatro Ödülleri “ Komedi dalında en iyi oyuncu”  

Filmografi
2017 Ailecek Şaşkınız
2017 Cingöz Recai
2017 Yaşamak Güzel Şey
2017 Cingöz Recai
2016 Deli Dumrul
2015 Diktatör Adolf Hitler'in Hayatının Esrarengiz Yönleri
2014 İnşaat 2
2014 Çakallarla Dans 3: Sıfır Sıkıntı (Öğretmen)
2008 Osmanlı Cumhuriyeti (Çiçekçi Kadın)
2006 Dünyayı Kurtaran Adamın Oğlu (Teorik Tuğçe)
2003 İnşaat (Televizyoncu Kız)
2000 Abuzer Kadayıf (Yaz Gülü)
1999 Kahpe Bizans (Anaç Hatun)

Televizyon 
2014 Hayati ve Diğerleri (Şükran)
2014 Roman Havası (Elmas)
2013 20 Dakika (Akrep)
2013 Avrupa Avrupa (Saadet Gürleyen)
2011 İstanbul'un Altınları (Uğur)
2010 Gönülçelen 1. 2. Sezon (Gülnaz)
2010 Bana Bunlarla Gel (Günay)
2008 Hemşire Meri (Meri)
2008 Aşkım Aşkım (Hadise) (13 Bölüm)
2007 Düş Yakamdan (Şahane)
2005 Kısmet (Kısmet)
2003 Hayat Bilgisi (Hediye (2005/2006))
2002 Yarım Elma (Gonca)
2002 Bayanlar Baylar (Zakkum)
2001 Yeditepe İstanbul (Önem)
2001 Bizim Otel (Naciye)
2000 Üzgünüm Leyla
1997 Hayvanlara Dokunduk (Fatma)
1997 Beşibiryerde 
1996 Köşe Kapmaca (Handan)
1994 Şehnaz Tango (Hasene)

Tiyatro
2018    Don Kişotum Ben (Sancho Panza)
2017    Artiz Mektebi 
2017    Aşk Ölsün
2008    Basit Bir Ev Kazası (Songül)




27 Şubat 2019 Çarşamba

AYHAN SİCİMOĞLU (1950 - )


Müzik dünyasının usta isimlerinden Ayhan Sicimoğlu aynı zamanda radyocu, televizyon programcısı, iş adamı ve gezgin kimliği ile tanınmaktadır. Şükriye Hanım ve Şahap Sicimoğlu çiftinin evladı olarak, babasının işi gereği 1950 yılında Niğde’de dünyaya gelmiştir. Baba tarafından aslen Kayseri’lidir. Bir ablası ve Amerikada yaşayan bir kız kardeşi vardır. Babası İnşaat mühendisi olarak çalışmış annesi ise zengin bir ailenin ferdidir.

Çocukluğu İstanbul Moda’da geçen Sicimoğlu, Talas Amerikan Koleji Ortaokulu ve Lisesinden mezun olmuş ardından Hacettepe Üniversitesi Temel Bilimler Fakültesinde Ekonomi bölümünde okumuştur. Lise yıllarında okul orkestralarında görev aldı. Üniversite eğitiminin ardından İngiltere’ye oradan da mod fotoğrafçılığı yapmak için Roma’ya gitmiş, orada İtalyan müzisyen Toni Esposito ile tanışmıştır. 1976 – 1981 yılları arasında Roma’da yaşamıştır. 1981 yılında Türkiye’ye dönmüş, döndükten hemen sonra Erzincan’da askerlik görevini yerine getirmiştir. Askerlik sonrası New York’a yerleşen Sicimoğlu burada 6 yıl babasının tekstil işinde çalıştı. 2006 yılında İstanbul’a yerleşti. 

Türkiye’nin ilk müzik klibi olarak bilinen Heyecanlı isimli klibi yöneten Ayhan Sicimoğlu o dönemde MFÖ ve Galip ile birlikte İpucu Beşlisi isimli grubu kurmuş ve Heyecanlı adlı 45’liği yapmıştır. Grup daha sonra 1970 senesinde dağılmış MFÖ grup olarak devam etmiştir. Uzun yıllar hafızalarda kalan ve tüm müzik severlerin büyük keyif ile dinlediği şarkı Peki Peki Anladık Mazhar Alanson tarafından Ayhan Sicimoğlu’na ithafen yazıldı diye açıklanmıştır.

2006 yılında il solo albümünü çıkardı. Fahir Atakoğlu’nun piyanoları ve arenjeleri eşliğinde çıkardığı albümünü adı “Friends and Family” dir. 2011 yılına çıkardığı ikinci albümünün adı ise “En Estambul”dur. Armando Miranda ve Rodigor Rodriguez’in çeşitli parçalarının yer aldığı albümde, Burcu Güneş, Sibel Tüzün,  Esin İris gibi isimlerde vokal olarak yer almaktadır. 

Müzik dışında iş dünyasında da yer alan Ayhan Sicimoğlu bir ara Tekstil işi ile uğraşmıştır.Son zamanlarda televizyon kanallarında yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlendiği gezi kültür programları yapmaktadır. Bolomberg HT’de Ayhan Sicimoğlu ile Renkler adıyla yurt dışında çeşitli ülkelerde yaptığı bu gezi programları oldukça geniş bir kitle tarafından beğenilip takip edilmektedir. 

Son dönemlerde Latin All Stars grubu ile perküsyon performansları sergileyen Ayhan Sicimoğlu diğer yandan Joy Fm bünyesinde Latin Lovers adlı radyo programını düzenlemektedir. Ayrıca Hürriyet Seyahat gazetesinde her Pazar yazılar yazmaktadır. Kiamore adlı blog sitesinde de yazılar kaleme alıyor.

Kurucu üyeleri arasında yer aldığı Türkiye Sualtı Arkelojisi Vakfı’ nın bir dönem de başkanlığını yürüttü. 

Ayhan Sicimoğlu Portekizce, İspanyolca, İngilizce, İtalyanca ve Fransızca bilmektedir.

Zeynep Sicimoğlu ile evli olan Ayhan Sicimoğlu’nun , Ayşe adında bir kızı vardır. Kızı da kendisi gibi müzikle uğraşmakta olup  opera ve şan sanatçılığı 
yapmaktadır.

Kitapları:
2012 - İstanbul  - Hayalden Gerçeğe Sözden Yazıya (bir çok yazar ile birlikte)
2013- Renkli Masallar
2018 – Hastasıyım

Albümleri: 
2006 - Friends & Familiy
2013 – En Estambul


26 Şubat 2019 Salı

DENİZ AKKAYA (1977 - )


Deniz Akkaya, 3 Ağustos 1977 tarihinde istanbul'da doğdu. Aslen Kayserilidir. Baba Muzaffer Akkaya, uzakyol kaptanı ve Deniz İşletmeciliği ve Tankercilik AŞ Genel Müdürü. Anne Pınarbaşı Çerkezlerinden, Dinemyis (Çerkezce gözbebeği) ekonomist ve THY'den emekldir. Deniz akaya ailenin Rizel adındaki kız evladından sonra ikinci kız evladıdır.

Akkaya, İlkokul eğitimini İstanbul’da Faik Reşit Onat İlkokulu’nda tamamlamıştır. Ortaokulu Bilge Kaan Lisesi'nde, liseyi de Semiha Şakir Lisesi'nde bitirdi.

Lise eğitiminden sonra İstanbul Üniversitesi Amerikan Dili ve Edebiyatı bölümünü kazanan Akkaya, mankenlik kariyerine 1997'de "Best Model of Turkey Yarışması" birinciliği ile başladı. Aynı sene düzenlenen "Miss Grace of the World" yarışmasında da dördüncü seçildi.

1996 yılında Nihat Doğan’ın ‘Maçoyum Ben’ adlı klibinde yer alan Akkaya; Vakko, Yıldırım Mayruk, Beymen, Cemil İpekçi gibi bu sektörün önde gelen isim ve markaları ile tanıtım, defile ve organizasyonlarda yer aldı. Defile ile modelliğin yanı sıra oyunculuk ve sunuculukta da oldukça başarılı olan Akkaya, Okan Bayülgen, Erdal Acar, Ali Rıza Özderici, Murat Aslan, Uğur Kozanoğlu, Koray Kasap, Murat Cevahir, Gökhan Çil, Teoman, Yılmaz Erdoğan, Faik Ergin, Berent Aydemir, Mehmet Söğütlüoğlu,Levent Penso, Ali Dinçer, Ferda Anıl Yarkın, Aşkın Topallar, Yavuz Bingöl, Engin Yakut, Kargo Koray, Alican Ulusoy, İgal Erbaş,Emre Ergani, Cem Yılmaz, Tamer Karadağlı, Borsacı Volkan Akçıray gibi ünlü isimlerle yaşadığı aşklarla uzun süre gündemde kaldı.

Uzun yıllar profesyonel mankenlik yapan Deniz Akkaya, kamera karşısına ilk kez “Mahallenin Muhtarları” isimli dizide konuk oyuncu olarak geçti. Ardından daha fazla dizide ve filimde yer alarak mankenliği bıraktı. Fırtınalı aşkları, jeep kazaları, alkol tedavisi, dayak ve podyum atışmaları gibi tartışmalı konularla magazin dünyasının gündeminde yer aldı. Geçirdiği estetik ameliyatlarla kendinden bahsettirdi.

Deniz Akkaya önce 2008 yılında “Sadece Arkadaşız” adlı tiyatro oyunuyla sonra 2011 yılında “Az Sonra” adlı oyunda tiyatro sahnesine oyuncu olarak çıktı.
2010 yılında "orijinal doğdular, kopya olarak dolaşmasınlar" fikri ile 0-6 yaş çocuk giyim markası Chic Frog'u Bağdat Caddesi'ndeki mağazasında kurdu.
Deniz Akkaya’nın İşadamı Efe Önbilgin ile beraberliğinden Ayşe (d. 10 Aralık 2009) adında bir kızı vardır. Kasım 2010 tarihinde ayrıldılar.

Deniz Akkaya, mankenliği bıraktıktan sonra modacılık yapmaya başladı. 2013 yılında kendi markası Dasmine’yi çıkarttı. Aynı yıl içerisinde işadamı Volkan Akçıray ile birlikte oldu. 2015 yılında Murat Varol ile birlikte oldu. 2016 yılında yunan arkadaşı Haris ile birliktedir.

2016 yılının başlarında TV8 ekranlarında Jess Molho ve Funda Özkalyoncuoğlu ile birlikte Aramızda Kalmasın adlı programda sunuculuk yaptı. TV 360'da Ağustos 2016 ayında kısa bir süre "Biz Bize" adlı programın sunuculuğunu yaptı. 3 Ekim 2016 tarihinden itibaren Mesut Yar veSeren Serengil ile birlikte Star TV'de Duymayan Kalmasın adlı magazin programının sunuculuğunu yapmaya başladı. Mesut Yar, 13 Ekim2016 tarihinde programdan ayrıldı. Deniz Akkaya da 2 Ocak 2017 tarihinde programdan ayrıldı.

Kitapları :
2009 - Seçilmişler

Filmleri :
2009 - Altın Kızlar (Doktor) (TV Dizisi)
2007 - Ölümle Dans
2007 - Maskeli Beşler: Kıbrıs
2003 - Vizontele Tuuba (Deniz Kızı)
2003 - Okul (Alev)
2004 - Metro Palas (Yelda)
2003 - Şarkılar Seni Söyler (Ayten)
2002 - Yeşil Işık
1997 - Hemşerim

25 Şubat 2019 Pazartesi

MEHMET DURDU KARSLI (1962 - )



08.10.1962 yılında Bünyan Sıvgın Köyünde doğmuştur. Öğretim üyesi, eğitim bilimci Sıvgın Köyü İlkokulunu (1972), Kadı Burhanettin Ortaokulunu (1975) ve Kayseri Teknik Lisesini bitirdi (1979). Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitim Yönetimi ve Planlaması Bölümü’nden mezun oldu (1985).

1987 yılında Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü’nde araştırma görevlisi oldu. Yüksek lisans ve doktorasını 1990 ve 1994 yıllarında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Yönetimi ve Denetimi Anabilim Dalı’nda tamamladı. Bu arada Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü’ne öğretim görevlisi olarak geçti (1993). Doktora sonrası aynı yerde yrd. doç. kadrosunda öğretim üyesi oldu (1994). Yine aynı bölümde doç. oldu (1997). Daha sonra sırayla Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesinde (1999), Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesinde (2001) ve Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesinde (2002) öğretim üyeliği yaptı. 2003-2008 yılları arasında Gaziosmanpaşa Üniversitesi Eğitim Fakültesinde prof. unvanıyla çalıştı ve ardından Onsekiz Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesine geçti (2008- 2012). Hâlen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Doğu Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümünde görev yapmaktadır.

Bulunduğu yerlerde yönetim kurulu üyesi, bölüm başkanı, yüksek okul müdürü, dekan yardımcısı, fakülte dekanı ve rektör yardımcısı olarak idari görevler üstlendi. Çeşitli bilimsel süreli yayınlarda editör ve hakem olarak görev almaktadır.

Eserleri: Yönetsel Etkililik (2004); Öğretmenlik Mesleğine Giriş (2005); Sınıf Yönetimi (bölüm yazarı) (2004); Etkili Okul Yöneticiliği (2006); Eğitim Bilimlerine Giriş (2007); İlköğretimde Sınıf Yönetimi (2009); Türkiye’de Öğretmen Yetiştirme (bölüm yazarı) (2011); Davranış Bilimleri (bölüm yazarı) 2013.

Mehmet Durdu Karslı Evli olup 2 çocuk babasıdır.

Kaynak Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kayseri Ansiklopedisi

1 Şubat 2019 Cuma

KAYSERİDE FOLKLOR FAALİYETLERİ VE HALKOYUNLARI


Anadolu coğrafyasının neresinde olursa olsun Kayseri denilince ilk akla, Kayserilinin marifetli bir şekilde yaptığı ticaret gelir. Fakat Kayserinin kültür yönünden de zengin bir şehir olduğu düşünülmez. Anadolu’nun hangi coğrafyasında olursa olsun Türkler Anadolu’ya yerleşirken zengin kültürünü de beraberinde taşımıştır. Ticaret kadar olmasa da Kayseri mutfağı da önemli bir yere sahiptir. Yine Kayserilinin konuştuğu dil ayrı bir zenginliğe sahiptir. Ayrıca türkülerimizde unutmamak gerek. Sıralamaya kalkacak olursak, kültürümüzün de ne kadar zengin olduğunu göreceğiz.  Bu zenginliğimizin içinde halk oyunlarımızın da ne kadar önemli bir yer tuttuğunu göreceğiz. 

Kayseri’de halk kültürü üzerine ilk düzenli araştırmalar Cumhuriyet tarihinden sonra gerçekleşmiştir. Kayseri ile ilgili ilk çalışma Türkiye genelinde yapılan bir araştırmada Kayseri’nin de yer alması ile ortaya çıkmıştır.  İlk folklor derlemeleri İstanbul (Darülhelhan) Belediye Konservatuarı tarafından yapılmış ve yurt çapında dört araştırma gezisi düzenlenmiştir. Bu gezi sırasında derlenen 850 türkü, 14 defter halinde yayınlanmıştır. Aynı gezilerde, halk oyunlarının derlenmesine de yer verilmiştir. Gerçekleştirilen bu gezilerden biri de 1926 yılında Kayseri, Adana, Gaziantep, Şanlıurfa, Niğde ve Sivas'a düzenlenmiş ve bu gezi 51 gün sürmüştür. Bu gezi sırasında ismi geçen illerden 250 parça derlenmiştir. Derlenen bu parçalar Milli Kütüphane ve Devlet Konservatuarı’nda mevcuttur . Şehrimize yapılan ikinci folklor gezisi ise Ankara Devlet Konservatuarı tarafından düzenlenmiştir. Türkiye çapında yapılan bu gezilerin beşincisi 1941 yılında Kayseri, Niğde, Maraş ve Seyhan yörelerine yapılmış, bu geziye Halil Bedii Yönetken (Bşk), Muzaffer Sarısözen, Teknisyen Rıza Yetişen katılmışlardır. Bu gezi sırasında yalnızca Kayseri'den 200'e yakın türkü ve oyun havası derlenmiş, bunların 19'unu halk oyunları oluşturmuştur.



1932'de Atatürk'ün öncülüğünde Halkevlerinin açılması folklor ürünlerinin derlenmesinde önemli bir aşama olmuştur. Birçok ildeki Halkevleri kendi bünyelerinde değişik adlarla yöresel dergiler çıkarttılar. Kayseri de kurulu bulunan Halkevleri'de bu kervana katılarak bünyesinde uzun yıllar "Erciyes” halkevleri dergisini çıkartmıştır.,

Dünya da ilk Folklor derneği 1872 yılında Londra' da kurulmuştur. 1889 yılında ise ilk uluslararası Folklor kongresi toplanmıştır.

Türkiye de Folklor konularının ele alınması ise, XIX yüzyılın ikinci yarısının sonlarına doğrudur. Ahmet Vefik Paşa, Şinasi, Ebüzziya Tevfik Tekazade Sait, Çaylak Tevfik, Çelebi Abdülhalim Hakkı Bey'in Folklor, özellikle atasözleri ve deyimler üzerine yaptıkları çalışmalar bu alanda önemli yer tutmaktadır. Yine XX . yüzyılın başlarında, Ziya Gökalp, Fuat Köprülü, Rıza Tevfik Bölükbaşı'nın bu alandaki çalışmaları kayda değerdir. 


Cumhuriyetin kurulması ile birlikte, folklor alanındaki bazı faaliyetler, devletin de desteği ile yürümeye başlamıştır. Ankara hükümetinin Milli Eğitim Bakanı Dr. Rıza Nur, okullara bir genelge göndererek Folklor ve kültür ürünlerinin toplanmasını istemiştir. 1923-1927 yılları arasında öğretmen ve öğrenciler memleketlerinden binlerce sayfalık derlemeler yapmışlardır. Rıza Nur’un kültür ve tarih üzerine olan bu dönemdeki çalışmaları kayda değer bir öneme sahiptir. 

1924 yılında ilk kez Etnografya Müzesi kurulması kararlaştırıldı ve Türk Milletinin maddi ve manevi kültür ürünleri toplanmaya başlandı. Toplanan 1250'ye yakın eşya 1930 yılında açılan müzede sergilenmeye başlandı.  

1927 yılında, bir kısım genç Ankara'da "Türk Halk Bilgisi Derneği"ni kurdu ve dernek bünyesinde yaptıkları araştırmaları, Halk Bilgisi Mecmuası adı altında bir ciltlik eserle yayınladılar.

Türkiye'de, Folklor konusundaki araştırma ve derlemeyle ilgili ilk düzenli çalışmalar ise halk müziği ve danslarıyla ilgili derleme ve araştırmalardır. İlk folklor derlemeleri İstanbul (Darülhelhan) Belediye Konservatuarı tarafından yapılmış ve yurt çapında dört araştırma gezisi düzenlenmiştir. Bu gezi sırasında derlenen 850 türkü, 14 defter halinde yayınlanmıştır. Aynı gezilerde, halk oyunlarının derlenmesine de yer verilmiştir. Gerçekleştirilen bu gezilerden biri de 1926 yılında Kayseri, Adana, Gaziantep, Şanlıurfa, Niğde ve Sivas'a düzenlenmiş ve bu gezi 51 gün sürmüştür. Bu gezi sırasında ismi geçen illerden 250 parça derlenmiştir. Derlenen bu parçalar  Milli  Kütüphane  ve  Devlet Konservatuarı’nda mevcuttur. Şehrimize yapılan ikinci folklor gezisi ise Ankara Devlet Konservatuarı tarafından düzenlenmiştir. Türkiye çapında yapılan bu gezilerin beşincisi 1941 yılında Kayseri, Niğde, Maraş ve Seyhan yörelerine yapılmış, bu geziye Halil Bedii Yönetken (Bşk), Muzaffer Sarısözen, Tek. Rıza Yetişen katılmışlardır. Bu gezi sırasında yalnızca Kayseri'den 200'e yakın türkü ve oyun havası derlenmiş, bunların 19'unu halk oyunları oluşturmuştur. 



1932'de Atatürk'ün öncülüğünde Halkevlerinin açılması folklor ürünlerinin derlenmesinde önemli bir aşama olmuştur. Birçok ildeki Halkevleri kendi bünyelerinde değişik adlarla yöresel dergiler çıkarttılar. Kayseri de kurulu bulunan Halkevleri'de bu kervana katılarak bünyesinde uzun yıllar "Erciyes” halkevleri dergisini çıkartmıştır. 

Ülkemizde 1954 yılında da Türk Halk Oyunlarını Yaşatma ve Yayma Derneği kurulmuştur. 1966'da Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Milli Folklor Enstitüsü, folklor ürünlerinin toplanması ve korunması için çalışmalar yaptı, araştırmacılar ve uzmanlar yetiştirdi. Bu çalışma ve faaliyetlerin içerisinde Kayseri’de yer almıştır.  


1955 yılında Ankara'da "Türk Halk Sanatlarını ve Ananelerini Tetkik Cemiyeti" kurulmuş. Bu Cemiyet 1959 yılında adını "Türk Etnoğrafya ve Turizm Folklor Derneği “olarak değiştirmesine rağmen, 1973 de adını yeniden  "Folklor Araştırmaları Kurumu" olarak değiştirmiştir. Günümüzde “Halk Kültürü Araştırmaları Kurumu” adıyla halen faaliyetlerine devam etmektedir ve Kayseri’de de birçok araştırmaya imza atmıştır.  Yine 1961 yılında kurulan “Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü” ve 6 Kasım 1966'da "Milli Folklor Enstitüsü" adıyla kurulan birimde Kayseri’de birçok araştırmalar yapmıştır. Bu kurum 1973'te adını "Milli Folklor Araştırma Dairesi“ ne, 1989'da "Halk Kültürlerini Araştırma Dairesi" ne, 1991'de de "Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü" ne çevirerek, birçok konuda faaliyette devam etmiştir. 
Şehrimizde ise folklor alanında geçmişte faaliyet gösteren halk evlerinin dışında günümüzde faaliyet gösteren dernekler şunlardır: Kayseri Kültür ve Turizm Derneği; şehrimizde kültüre verdiği hizmetleri küçümsenemeyecek kadar çoktur. Şehrimizle ilgili olarak birçok kültürel faaliyetin düzenlenmesinde yer almış, birçok eserin yayın hayatına kazandırılmasında öncülük etmiş ve özellikle 41 yıldır yayınına devam eden “Erciyes” dergisini çıkartan derneklerimizden birisidir.  Kültür Müdürlüğüne bağlı; Kültür Derneği, şehrimizin ülke genelinde tanıtılmasında birçok sosyal faaliyet, sempozyumlar bu dernek tarafından düzenlenmiştir. Turizm İl Müdürlüğüne bağlı; Turizm Derneği. Bu dernekte her sene turizm haftası nedeni ile birçok gezi, program, şenlik ve kimi zamanlar halk oyunları kursları ve benzeri etkinlikler düzenlemektedir. Dadaloğlu Derneği; uzun zamandır şehrimizde faaliyette bulunan derneklerden birisidir.  Son zamanlara geleneksel olarak yayla şenlikleri düzenlemektedir. Bu dernekler tarafından düzenlenen faaliyetlerin benzeri birçok faaliyetler; Anadolu Şairler, Yazarlar, Ozanlar Birliği Derneği,  Dadaloğlu Vakfı, Kafkas Derneği, Hacı Bektaş Veli Derneği, Bünyan Dostları Derneği, Kayseri Kültürünü Tanıtma ve Yaşatma Derneği, Türkiye Yazarlar Birliği Kayseri Şubesi, Kültür Eyvanı Derneği, gibi dernekler tarafından da düzenlenmektedir.  



Yaşı 50’nin üzerinde birçok insan çok iyi hatırlar, Kayseri’nin eski dar yapılı, birbirine bitişik veya yüksek duvarlı geniş avlulu evlerin yer aldığı sokaklarında mahalle düğünleri olurdu. Bu düğünlere akrabalar, bütün konu komşu katıldığı gibi mahallenin gençleri de düğün sahibinin konuğu olarak düğüne iştirak ederlerdi. Çalınan çalgıların eşliğinde oyunlar oynanır, geline damada kınalar yakılır, düğün sahibinin ikramları ile düğün iyice şenlenirdi. Düğün dernek devam ederken maharetini göstermek isteyen gençler kimi zaman çalgıcılardan özel istekte bulunarak “Kasap Havası” oynamak isterlerdi.  Düğün sahibi bu istek üzerine hemen ortaya bir halı serer gençlerin isteği üzerine bıçak ve oklavayı da hazır bulundururdu. Karşılıklı ortaya çıkan iki genç önce çalınan hava ile önce ağır aksak oynar daha sonra gençlerden biri halını uç tarafında halıya sırtını dönerek hiç kımıldamadan ayakta bekler. Diğer genç ise eline aldığı iki bıçak ile çalınan ritme göre ayakta dikilen gencin etrafında bıçakları birbirine sürterek oyunlar çıkartır.  Oyunun bir esnasında karşısındaki oyuncunun arkasına geçer ve kurban kesiyormuş gibi oyun çıkartarak ayaktaki oyuncuyu yere yatırır. Kurban kesme oyunu müzik eşliğinde devam eder, kurban kesildikten sonra oklava ile kurbanını şişiriyormuş gibi yerde yatan oyuncunun pantolonundan içeri oklavayı sokup daha sonra şişirmeye başlar, arada da oklava ile yerde yatan oyuncunun karnına vurur. Yerde yatan oyuncuda bütün kurallara uyarak şişiyormuş gibi hareketler yapar ve oyun sonunda iki oyuncu yine ayağa kalkıp oynayarak oyunlarını bu şekilde tamamlarlardı.    



Şehrimizde yukarı da ki satırlarda anlattığımız oyuna benzer, düğünlerde, derneklerde, şölenlerde, eğlencelerde, bayramlarda çekilen halaylar olduğunu görüyoruz. Bunun yanında, Televizyon gibi insanları bağlayan bir aracın olmadığı dönemlerde, insanların vakit geçirmek için düzenli olarak toplandığı köy toplantı ve sohbet odalarında, yapılan sohbetlerin, konuşmaların yanı sıra eğlenceli şekilde çeşitli oyunların da çıkarıldığını da biliyoruz. Hatta çok daha eskilere gidecek olursak askeri eğitim amaçlı bazı uygulamalarında müzik eşliğinde oynanan oyunlara dönüştüğünü görüyoruz.  Yine Kayseri’de İlmiyyenin (Medrese Mezunlarının) İcizet (Diploma) merasimleri sırasında öğrencilerin zeybek kıyafetleri ile Semah ve Bıçak Kalkan ve çeşitli oyunlar oynadıklarını görüyoruz. 
Türk tarihini irdeleyecek olursak halk oyunlarının ne kadar eski zamanlara dayandığını ve eski Türklerin dini olan Şamanizm’in dini rütiellerinin halk oyunlarının kaynağı olduğunu görürüz.  Yukarıda bahsettiğimiz kasap oyunu da Türklerin Orta Asya’dan taşıyarak Kayseri’ye getirdiği dini ritüelli oyunlardandır. 



Kayseri’de halk oyunları tarihini araştırdığımız vakit tarihin derinliklerine indikçe elimizde çok fazla materyal olmasa da yine de bir takım bilgilere rastlıyoruz. Cumhuriyet kurulduktan sonra ise kültür konusuna ağırlık verilmesiyle Kayseri de de bu konuda birçok çalışmanın yapıldığını görüyoruz.  
Şehrimizde ülkemizin diğer bölgelerinde olduğu gibi Halkevlerinin kurulması ile başlayan halk oyunları ile ilgili çalışmalar, daha sonraki yıllarda giderek önemini artırmıştır. Halkevlerince kurulan halk oyunları ekipleri ile ilgili ilk bilgiye Hamdi Üçok'un 1953' te yayımladığı kitabında rastlıyoruz. Üçok bu kitabında, Halkevlerine ait halk oyunu ekibinin resimlerine de yer vermiştir. Bünyan Halkevinin bu ekibinde yer alan kişilerden Mehmet Sıtkı Işıtır, Fikret Gürkan, Hasan Mercimek’ ten daha sonraki yıllarda alınan bilgilerle özellikle Bünyan Yöresi Halk Oyunları ile ilgili önemli bilgiler toplanmıştır. 



        Pazarören'de kurulan Öğretmen Okulu da halk oyunlarına büyük bir önem vermiş ve tüm Türkiye'de olduğu gibi, bu okul da halk oyunları çalışmaları ilk filizlerini o dönemde vermiştir. 1960' lı yıllarda Muzaffer Sarısözen' in bu okuldan faydalanarak Kayseri yöresi halk oyunları hakkında değerli bilgiler aldığını, bu okulda görev yapmış olan Mustafa Keleş'in ağzından öğreniyoruz.



        Yapı ve Kredi Bankası 9 Eylül 1954 tarihinde 10. kuruluş yıldönümü münasebetiyle, İstanbul Gazeteciler Cemiyeti ile iş birliği yaparak, memleketimizde ilk kez bir Halk Oyunları Bayramı düzenlemiştir. Bu halk Oyunları Bayramına 22 ekip katılmış ve 42 çeşit oyun sergilenmiştir. Bu gelenek daha sonraki yıllarda da devam etmiştir. Mustafa Keleş' in verdiği bilgiye göre, 1960 yılında Pazarören Öğretmen Okulundan bir ekip, İstanbul Gümüşsuyu'nda bu banka tarafından düzenlenen festivale katılmıştır. Burada düzenlenen yarışmada Sivas ekibi Madımak oyunu ile birinci; Kayseri, Topal Serçe ve Kartal oyunlarıyla ikinci olmuşlardır.



        9 - 13 Temmuz 1968 yılında aynı banka öncülüğünde Kayseri'de bir festival düzenlenmiş, bu festivale; Malatya, Erzurum, Çorum, Kastamonu, Çankırı (Eldivan-Eskipazar-Şabanözü), Yozgat, Kırşehir, Nevşehir (Ürgüp), Kayseri (Merkez-Sarız-Pınarbaşı-Türkistan ekipleri)'...den oluşan on bir ilden halkoyunları ekipleri katılmışlardır. Kayseri yöresi ekipleri bu festivallerde şehrimizi, Ağırlama, Kıyılı, Leyli Çoban, Serçe ve Kartal gibi oyunlarla temsil etmişlerdir.

        Daha sonraki yıllarda hızlanarak devam eden halk oyunları faaliyetleri, Halk Eğitimi Merkezi ve okullarda sürmüş Kayseri Büyükşehir Belediyesine bağlı Konservatuvarla devam etmiştir. 

        1985 yılında Kayseri Belediyesi'ne bağlı olarak kurulan Konservatuvar'ın çatısı altında Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği'nden sonra 1987 yılında Halk Oyunları kolu kurulmuş ve 1993 yılında bu kol faaliyetine son vermiştir. 2001 yılında ise yeniden diğer kollarla birlikte faaliyetine başlamış ve halen faaliyeti devam etmektedir. 

        Milli Eğitim Bakanlığı, Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğüne bağlı olarak faaliyet yürüten Melikgazi Halk Eğitimi ve Kocasinan Halk Eğitimi Merkezleri uzun yıllar kesintisiz olarak halk oyunları kursları düzenlemişler ve bu kurslarda birçok öğrenciye eğitim vermişlerdir. Diğer ilçelerimize bağlı olan Halk Eğitimi Merkezleri ise arada bir de olsa halk oyunları kursları düzenlemişlerdir.        
        Tüm bu faaliyetlerin dışında uzun yıllar Milli Eğitim Bakanlığınca ve Türkiye Halk Oyunları Federasyonu tarafından düzenlenen, halk oyunları yarışmalarına katılmak, bayram ve şenlik gibi faaliyetlerde bulunmak amacıyla birçok okulda hala halk oyunları faaliyetleri sürmektedir.  
Kayseri’de günümüzde kültürel faaliyetler dışında özellikle halk oyunları üzerine faaliyet gösteren dernek ve kurumlar ise şunlardır.  Gençlik Ve Spor Bakanlığına bağlı olarak eğitim veren Kayseri Gençlik Merkezi, Kayseri İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Halk Oyunları Ekibi, Dadaloğlu Derneği Halk Oyunları Ekibi, Anadolu Gençlik Ve Spor Kulübü Kültür Derneği, Yemeni Halk Dansları Gençlik Ve Spor Kulübü Derneği, Altın Adımlar Gençlik Ve Spor Kulübü Derneği, İç Anadolu Folklor Gençlik Ve Spor Kulübü Derneği,  Erciyes Ateşi Gençlik Ve Spor Kulübü Derneği, Okuntu Gençlik Ve Spor Kulübü Derneği, Festival Halk Dansları Gençlik Ve Spor Kulübü Derneği

Hasan Yüksel

Kaynaklar:  
Mahmut Ragıp Gâzimihâl: Türk Halk Oyunları Katoloğu, C.I.II.III.,  Hazırlayanlar: Nail TAN-Ahmet ÇAKIR Ankara, 1997.
Ünal Refik, “Cumhuriyetin 50. Yılında Türk Halk Musikisi Çalışmaları”. TFA, İstanbul, Ekim 1973, C. XV, S. 201
Hamdi Üçok, Çağlayanlar Beldesi Bünyan, Kayseri, 1953.
Sadi Yaver Ataman, 100 Türk Halk Oyunu, İstanbul, 1975.