TÜRKİYE PKK’YA TESLİM OLMUŞTUR
Hasan YÜKSEL
25 Nisan 2013 günü bizler için bir şey ifade etmiyor ama
özellikle Pkk için adeta bir zafer günü. İmralı’dan gönderilen mektubun yerine
ulaşmasıyla birlikte Pkk’nın elebaşlarından olan Murat Karayılan, Zeki Şengali
ve Hacer Zagros geri çekilme takvimi ile ilgili basın açıklaması yapmışlardır.
Öyle bir basın açıklaması ki adeta zafer kazanmış bir komutan edasıyla şov
haline dönüştürülmüş, yüzlerce basın mensubu bu açıklama için Kandile
yığılmıştır.
Açıklamasında çekilmenin 8 Mayısta başlayacağını belirten Karayılan
bundan sonra üstü kapalı da olsa bir takım hatırlatmalarda bulunarak çekilme
sürecinin üç aşamada gerçekleşeceğini ve bundan sonra Türkiye’nin üzerine düşen
görevleri yerine getirmesi gerektiğini adeta tehdit ederek belirtiyor. Sürece
de savaşı kaybeden ülkelere yaptırım uygulandığında, yaptırımların yerine
getirip getirmediğini kontrol ettirir gibi batılı ülkeleri ve Rusya’yı gözlemci
olarak tayin ediyor.
Çekilme sürecinin sonunda ise Türkiye Cumhuriyeti
Hükümetinin yerine getireceği ve yerine getirilmesi gereken görevleri
sıralıyor. İlk olarak ta Anayasal düzenlemenin yapılması ve TSK bazı birimlerinin
tasviye edilmesi gerektiği yönünde ki emirleridir. Peki kendileri silah
bırakacak mı. Hayır. Bu yönde hiçbir
açıklama yapmıyor. Türkiye’nin geleceği
içinde yol haritasını çiziyor haşmetmeap.
Tüm bunlar açılım zırvası adı altında BOP projesi başkanı
olduğunu iddia eden zatın Türkiye’yi uçuruma sürüklemesinden başka bir şey
değildir. Barış süreci adı altında Türkiye’ye Pkk aracılığı ile batılı
ülkelerce bir takım yaptırımlar dayatılmaktadır. Bu yaptırımları kabul edenler ve Pkk’yı
terörist gurup değil de savaşan bir taraf durumuna getirenler ise
Türkiye’nin başında bulunan bu günkü hükümet ve onun yanlılarından başkaları
değildir. Türkiye açılım süreciyle Pkk’ya karşı olan mücadelesini kaybetmiş
adeta Pkk’ya teslim olmuştur.
Bu gün elimizi kaybettik böyle giderse yakında kolumuzu da
kaybedeceğimiz aşikardır. Son on yılda öyle
bir duruma geldik ki her gün bir yerden darbe alıyoruz. Türkiye Cumhuriyetini
yıkmak için uğraşanlar emellerine ağır ağır ulaşırken bizler hala uyumaya devam
ediyoruz.
Artık gaflet, hıyanet ve dalâlet
uykusundan uyanma vakti gelmiştir. Gün yeniden diriliş ve mücadele günüdür. Son
on yıl içinde sindire sindire bir şeyleri Türk milletine kabul ettirmeye
çalışıyorlar. Bunu kabul ettirirken de barış ve demokrasiden bahsederek
anaların gözyaşlarının dineceğinden söz ediyorlar. Gerçekte ise Türk milletine
hissettirmeden Türklüğü ve Türkiye Cumhuriyetini bu topraklardan silmeyi
azmediyorlar. Bizlere düşen görev bu dayatmaları kabul etmek yerine onurumuzla
mücadele etmek ve gerekirse şehit olmaktır. Bu mücadelede “Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil
kanda mevcuttur!”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder