18 Aralık 2024 Çarşamba

İHSAN KETİN (1914 - 1995)



Prof. Dr. İhsan KETİN

Hocaların hocası İhsan Ketin 10 Nisan 1914 yılında Kayseri’de doğdu. Ali Ağa ve Ayşe Hanım’ın ikinci çocuğudur. Doğum gününün tam olarak bilinmemesine rağmen annesinin “kirazların çiçek açtığı zaman” demesi üzerine kendi doğum tarihini 10 Nisan olarak belirlemiştir. Türkiye’de “jeolojinin babası olarak bilinmektedir. Adını dünya çapında da duyuran Ketin İlkokul, ortaokulu ve liseyi Kayseri’de yatılı ve burslu olarak okudu. Babası okuduğu Kayseri Lisesi’nde müstahdem olarak görev yapan Ali Efendi idi.  

Kayseri Lisesinde okurken Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kayseri gezisi sırasında okulu ziyaret etmişti. Atatürk okulda İhsan Ketin’in sınıfını tercih ederek fizik dersini dinlemeye girer.  Öğrencilerin yanına oturmasıyla Atatürk’ü tanıma şerefine erişir. Kendi anlatımına göre Atatürk o gün sınıfta fizik öğretmeninin dersi çok iyi anlatmasından etkilendiğini ve o dönem müdür olan Yunus Kazım Köni’ye öğretmenin performansından dolayı maaşını 5 lira artırarak ödüllendirmesini istemiş. Öğretmen, Kazım beye “nereden çıktı bu” diyerek bunu kabul etmemiştir.  Yine o günlerde Müdür Kazım Bey, Ketin’i parlak bir öğrenci olduğu için yanına çağırarak “İhsan ne olmak istiyorsun” diye sorar. O da “doktor veya mühendis olmak istiyorum” der. Müdür Yunus Kazım Köni’de “ Bak evladım Paşa gelişim için bir program başlattı.  Liselere öğretmen yetiştirmek için yurt dışına burs vererek adam gönderiyor sende bundan faydalan”  diyerek İhsan Ketin’in fikrini değiştirir ve adını sınava girecek öğrenciler arasında valiliğe bildirir.  

İhsan Ketin burs alıp yurt dışına çıkabilmek için okulda Milli Eğitim Bakanlığı’nın sınavına girer ve kazanır. Daha sonra İstanbul da ikinci bir sınava girer ve yurt dışına burslu olarak gidebilmeyi hak eder. 1932 yılında İstanbul’dan Almanya’ya Doğa Bilimleri okumaya giderken kendisi gibi iki arkadaş daha edinir. Bu iki arkadaşta Türkiye’nin geleceğine damga vuran kişilerdir.   Birisi Ord. Prof. Ekrem Akurgal, diğeri de Ord. Prof Sedat Alp’tir. Üçü de Atatürk’ün projesi, kıvılcım gidip alev olarak dönecek olan gençlerdendir. O dönemde soyadı kanunu çıkmadığı için Almanya da Ali Oğlu İhsan olarak eğitim görür. İki yıllık dil eğitimi aldıktan sonra 1934 yılında Berlin Üniversitesinde jeoloji eğitimi almaya başladı. Aynı yıl buradan ayrılarak Bonn Üniversitesine geçti. Burada dünyaca ünlü Hans Cloos ve Hans Stille gibi hocalardan ders aldı. Üç yıllık lisans eğitimini tamamlayıp Türkiye ye dönecekken hocası ünlü jeolog Hans Cloos kendisindeki yeteneği görünce üniversite de kalıp doktora yapması için ısrar eder. Ketin’in “Hocam benim bursum bu kadar daha fazlası için param yok” cümlesi üzerine hocası üniversitede kalmasının yollarını arar ve Berlin’deki Türk Talebe Müfettişi Cevat Dursunoğlu’nu arayarak durumu izah eder. Dursunoğlu hemen hallederiz deyip İhsan Ketin’in doktora alması için yardımcı olur.  Ketin  1938 yılı Haziran ayında ‘Über die Tektonik und den Vulkanismus der Gegend von Bad Bertrich’ (Bertrich Kaplıcası Çevresinin Tektoniği ve Volkanizması Üzerine) adlı doktora tezini tamamlayıp doktorasını aldıktan sonra Türkiye’ye döndü. İstanbul’a dönüşte İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Jeoloji Enstitüsü’nde yardımcı doçent olarak göreve başlayan Ketin, o sırada 24 yaşındaydı ve Türkiye’nin doktora yapmış ilk jeoloğuydu.

Türkiye’ye döndükten sonra meydana gelen 1939 Erzincan depremi ve sonrasında her biri bir öncekinin batı ucundan başlayıp batıya doğru yayılan (Erbaa-Niksar, Adapazarı - Hendek, Kurşunlu-Çankırı, Ladik-Kastamonu, Gerede- Bolu), her biri sağ yanal fay kırılmasına sahip bir dizi depreme şahit oldu. Erzincan depreminde 33.000 kişinin hayatını kaybetmesiyle deprem ve jeoloji çalışmalarına hız verdi. Erzincan depreminin fay haritasını çıkarmak için sahaya gitti ve irili ufaklı sayısız depremi araştırarak yaklaşık 300 kilometre boyunca tutarlı bir sağ yanal sapma buldu. Ketin, depremlerin Erzincan'dan Marmara Denizi'ne kadar uzanan ve Anadolu bloğunun batıya doğru sürüklendiği büyük bir fay üzerinde meydana geldiğini fark etti. 

Anadolu’da yaptığı, altı sayfa tutan bu araştırmalarını Önce Almanya’da bir kitapta yayınlamak istedi. Almanya’daki hocalarının böyle bir şeyi kabul etmeyip bu makaleyi yayınlamaları üzerine 1948 yılında Avusturya’da bir dergide yayınladı. “Son on yılda Türkiye’de vukua gelen büyük depremlerin tektonik ve mekanik neticeleri” adlı makalesi dergide yayınlanınca dünya çapında dikkat çekti. O dönemde dünyada bilinmeyen yanal atılımlı fay hattını keşfeder. Bu makalede bu fayın büyük bir yanal atımlı (sağ yönlü) fay olduğu, fay boyunca “Anadolu Blok” u adı verilen kütlenin batıya doğru hareket ettiği ve bu kütlenin güneyinde de kuzeydeki fay zonuna benzeyen sol atımlı bir diğer fayın bulunması gerektiğini öne sürmüştür. Yaklaşık 300 km lik “Kuzey Anadolu Fay Hattı” ‘nın varlığının kanıtlanması, Almanya’da ders aldığı hocalarının ve jeoloji dünyasının da dikkatini çekmiştir. Ancak bu yayından 40 yıl sonra eğitim gördüğü Almanya’da jeoloji konusunda üst düzey ödül sayılan “Gustav Steinmann Madalyası” verilmiştir.  

Kuzey Anadolu Fay hattını keşfinden sonra öğrencileri ile birlikte, Anadolu Bloku'nu güneyden sınırlayan ve Kuzey Anadolu Fayı'na benzeyen bir yapı üzerinde gerçekleşmesi sonucu, Türkiye’nin ikinci büyük yanal atımlı fayı olan Doğu Anadolu Fay hattının keşfine imza atmıştır.  Bu yapının keşfi şerefini paylaşan dört jeologdan ikisinin Ketin’in öğrencileri olması şüphesiz rastlantı değildi.

1950-1951 yıllarında Amerika Birleşik Devletlerine giderek burada John Hopkins Üniversitesinde çalışmalarını sürdürmüştür.  Ketin 1953 yılında İstanbul Üniversitesinden ayrılarak, o tarihlerde yeni kurulmakta olan İTÜ Maden Fakültesi Genel Jeoloji Kürsüsü’ne profesör olarak atanmıştır. 1961 ve 1966 yıllarında Türkiye’nin Tektonik Birlikleri konusunda iki önemli makale yayınlamıştır. 1975’te tekrar Amerika’ya giden ve 1976’da yayımladığı makalesinde San Andreas ve Kuzey Anadolu Fayları arasında karşılaştırma yapan Ketin, 1977 yılından sonra da bilimsel çabalarına aralıksız devam etmiştir. Doksandan fazla orijinal makalesi, çevirileri ve ders kitapları yayınlanmıştır.

1983 yılında emekli olana kadar çalışmalarını burada sürdürmüştür.  55 yıl boyunca Türkiye’nin dağlarına, tepelerine, doğasına bakmasını bilen gözler kazandırmıştı. Erciyes dağının heybetinde de etkilenerek “Bendeki jeoloji aşkı ilkokul yıllarımda başlamıştı” diyen İhsan Ketin, o dönemde jeolojiye olan ilgisini inanılmaz bir sevgiyle ifade ediyordu. 

1984 yılında Londra Jeoloji Derneği'nin Yabancı Üyesi seçildi. 1988'de Geologische Verinigung'un Gustav-Steinmann Madalyasını kazandı ve Amerika Jeoloji Derneği'nin Onursal Üyesi seçildi. 1993 yılında Türkiye Bilimler Akademisi'nin kuruluşundan itibaren Onursal Üyesi oldu. Celal Şengör ve Naci Görür gibi birçok hoca ve jeolog yetiştirerek Türkiye’ye kazandırmıştır. 

1942 yılında coğrafya öğretmeni Bedia Alpun ile evlenmiştir.  Yaptığı bu evlilikten olan ilk çocukları Ali'yi (1943) 1,5 yaşındayken kaybeden Ketin, 1946 doğumlu ikinci oğlu Mehmet'i ise 1969'da apandisiti zamanında teşhis edilememesi ve patlaması nedeniyle kaybetti. Üçüncü çocukları Ahmet ise inşaat mühendisliği eğitimi aldı. Ketin, 16 Aralık 1995 te İstanbul’ da vefat etti. İhsan Ketin’in ebedi istiratgahı İstanbul'daki Karacaahmet Mezarlığı’ndadır. 


Aldığı Ödüller

1981: Bilim Ödülü TÜBİTAK

1981: Hamit Nafiz Pamir Hizmet Ödülü Türkiye Jeoloji Kurumu

1984: Onur Üyeliği Londra Jeoloji Topluluğu, İngiltere

1988: Fahri Doktora Bonn Üniversitesi, Almanya

1988: Gustav Steinmann Madalyası Almanya

1988: Onur Üyeliği Amerikan Jeoloji Topluluğu, ABD

1990: Onur Üyeliği Bulgaristan

1993: Onur Üyeliği Türkiye Bilimler Akademisi

Eserleri

       1982: Genel Jeoloji - Yerbilimlerine Giriş İTÜ Vakfı Yayınları


KAYNAKLAR: 

-67.Türkiye Jeoloji Kurultayı MTA Kültür Sitesi,  Bildiri Özleri Kitabı / 14-18 Nisan 2014 Editör: Kaan SAYIT.  Ankara 

-https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0hsan_Ketin

-https://www.ihsanketin.net

-Celal Şengör ve Fatih Altaylı’nın İ.B.B düzenlediği “Genç Kıvılcımlar” sohbeti, 

-https://www.webtekno.com/jeolojinin-babasi-ihsan-ketin-h132989.html

Derleyen: Hasan YÜKSEL


























Hiç yorum yok: