31 Mayıs 2025 Cumartesi

AHMED HİLMİ PAŞA (1839 Kayseri – 1905 İstanbul) OSMANLI HEKİMİ

1839 Yılında Kayseri’nin Darsiyak (Kayabağ) köyünde dünyaya gelmiştir. Babası Mehmet Çavuş taş ustasıdır. İlk tahsilini Kayseri’de yaptı. 11-12 yaşında babası ile birlikte İstanbul’a gitmiştir. İstanbul’da iken Osmanlı bürokrasinde elemanlar yetiştiren İrfaniye Hususi Mektebine girdi. İki üç yıl burada okuduktan sonra hayırsever Kazasker Cemal Efendi’nin yardımı ile ve başarılı bir öğrenci olması üzerine Mektebi- Tıbbiye’ye öğrenci olarak alınmıştır. Buradan büyük bir başarı ile 1864 yılında Sol Kolağası rütbesiyle mezun olmuştur.  Önce Haydar Paşa Hastanesinde, daha sonra’da Beşinci Ordu’da memur oldu. Bu görevde 4 yıl hizmet verdi. 

Osmanlı Tıp Cemiyeti’nin (Cemiyet-i Tıbbiye-i Osmaniye) kurucularından biridir. 1853-1856 Kırım Savaşı’nda duyulan âcil hekim ihtiyacı üzerine eğitim dilinin Türkçe olması için başlatılan çalışmalar kapsamında 1866’da kurulan Cem‘iyyet-i Tıbbiyye-i Osmâniyye ile birlikte o dönem Fransızca olan tıp dilinin Türkçeye dönüştürülmesinde önemli çalışmalar yürütmüştür. Fransızcayı da iyi bilmesinden dolayı tıbbiye’de öğretmenlikle görevlendirildi. On beş yıl boyunca yedi-sekiz bin sayfalık tıbbi eserleri Türkçeye çevirdi. Türkçe eğitim başarılı olunca 1870’te Askerî Tıbbiye’de de ilk sınıftan itibaren tedrisatın Türkçeleştirilmesine karar verildi. 1877’de Askerî Tıbbiye’de Teşrih-i Marazî (Patalojik Anatomi) muallimliğine (profesörlüğüne) atandı. Tıpta Türkçe eğitim üzerine yaptığı başarı çalışmalardan dolayı 1888 yılında rütbe’si Livalığa (Tuğgeneral) yükseltildi.  Rütbesinin yükselmesi ile birlikte 1890 yılında Tıbbiye Mektebi Nazırlığı (Bakanlığı)na tayin oldu. 

Bakanlıkta yöneticilik konularında da başarılar göstermiştir. Bu başarılarından dolayı 1893-1895 yılları arasında hem sivil (Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye-i Şahane 1867) hem de askeri ( Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane) tıp okullarının ikisinin birden dekanlığını yürütmüştür. Rütbeside ferikliğe (tümgeneral) yükseldi. 1895 yılında Makam-ı Seraskeri Sıhhıye Dairesi Seis-i Sanisi (Genelkurmay Başkanlığı Sağlık Dairesi İkinci Başkanı) sonra da Hıf-ı Sıhha-i Umumiyye Sermüfettişi (Başmüfettiş) oldu.  



Türk tıp tarihi açısından çok önemli olan patoloji biliminin Osmanlı İmparatorluğunda kurulmasını sağlamıştır. Bu konuda da ilk ders veren ve ilk patoloji kitabını yazan kişi Ahmet Hilmi Paşa’dır (1870).  Patoloji konusunda ilk kitabının adı “İlmi Ensac-ı Maraziye” dir.  Aynı zamanda ilk Türkçe Tıp Sözlüğü’nü (Lügat-ı Tıbbiye) yazmıştır. Bu amaçla çok sayıda tıbbi metni arkadaşları ile birlikte Türkçeye çevirmiştir. Sadece Ahmet Hilmi Paşa’nın Türkçeye çevirdiği kitap sayısı 8 adettir. Bu sayede reform sayılabilecek bir şekilde Türk hekimlerinin tıpta önlerini açmıştır. Aynı zamanda tıp üzerine Ameliyat-ı Cerrahiye1872, Emraz-ı Umumiye-i Cerrahiye 1879, Tahlil-i Kimyevî  1883, Teşrih-i Marazi kitaplarını yazmıştır.  

Sağlık üzerine yaptığı hizmetlerden dolayı Birinci Osmani, Birinci Meclis Nişanları, Altın ve Gümüş İmtiyaz Madalyaları ile ödüllendirildi. 1905 yılında İstanbul’da vefat etti. Mezarı Kadıköy’de Mahmud Baba Türbesi haziresindedir. Hiç çocuğu olmamış bu yüzden soyu yürümemiştir.  

Ahmed Hilmi Paşa’nın adının Gesi’de bir mahalle, cadde ya da sokağa verilmesi için Prof. Dr. Halil Tekiner, gündeme bir öneri getirmiştir.


Kaynaklar:

-Nejdet Kala, https://www.kayseriolay.com/  Kayseri Aziz Sancar Kadar Önemli Osmanlı Paşası Gesili Ahmet Hilmi Paşa’ya Sahip Çıkacak mı. 10.06.2024 

-Davut Güleç, https://www.davutgulec.com/  Kayserili Ahmet Hilmi Paşa, Patoloji’nin Türkiye’deki kurucusu.

-Gökhan Bolat, Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kayseri Ansiklopedisi, Ahmed Hilmi Paşa (Ahmed Paşa) maddesi, sayfa: 51 2015

-Mekteb-i Tıbbiye, Türkiye Diyanet Vakfı İsmam Ansiklopedisi, cilt 29, 2004 

-Prof. Dr. Selda Seçkin, Türkiye’de Patolojinin Kısa Tarihçesi. Https://Patoloji.gen.tr./Türkiye’de Patolojinin Kısa Tarihçesi

-Prof. Dr. Ayşegül Demirhan Erdemir, Türk Tıp Tarihinde Patoloji ve Anatomi Bilimleri Üzerinde 19. ve 20. Yüzyıllarda Gelişmeler. Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Tarih-Kültür Dergisi Nisan 2022


Hiç yorum yok: