Musavver Medeniyet gazetesinin 1290 Zilkade 30 tarih ve 14 numaralı nüshası nda 1806 yılında Kayseri Develi kazası Pusatlı köyünde doğduğu belirtilmektedir. 10 yaşına kadar ailesi ile Kayseri’de yaşadı. 10 yaşında babası Mehmet bey ile birlikte İstanbul’a gitti. Bu yaşına kadar her hangi bir mektebe gitmedi. 1825 yılında bahriye neferi olarak askerliğe girmiştir. Er olarak katıldığı donanmada, kısa sürede çavuş oldu. Gösterdiği cesur başarıları yükselmesinin önünü açtı. Ahmed çavuş, Karadeniz de iki geminin birbirine çarpması üzerine gemilerden birinin kıç tarafında açılan yarayı soğukkanlılıkla onararak bir felâketin önünü almış olmasından dolayı önce mülâzımlığa ve yirmi gün sonra da yüzbaşılığa terfi ettirildi. Kabiliyetine bağlı olarak korvet kaptanlığına tayin edilmiştir.
Kaptanlığa tayin edildiği dönemde Sisam adasında çıkan bir ayaklanma neticesinde ayaklanmayı bastırmak için Sisam’a gönderilmiştir. Sisam’da yaralanmasına rağmen göstermiş olduğu üstün başarı ve dayanıklılık sayesinde bu ayaklanmayı bastırmayı başarmıştır. Bu başarısı sayesinde binbaşılığa terfi ettirilmiş ve iftihar nişanı verilmiştir. 1833 yılında Trablusgarp’ta Karamanlı ailesi arasındaki bir çekişme nedeniyle buraya gitmiş, ardından Girit sonrasında da Mısır Valisi Mehmed Ali isyanında görev almış gösterdiği başarılar üzerine 1840 yılında rütbesi önce miralaylığa daha sonrada Riyale (amiral)’e yükseltilmiştir. 1845 yılı Ağustos ayında Mehmet Ali Paşa’nın kaptan-ı deryalığında Patrona (ferik amiral) rütbesini aldı. 1950 yılında kapudan (birinci ferik amiral) rütbesine yükseltildi. Mehmet Ali Paşa’nın Kaptan-ı Deryalıktan alınması üzerine altı ay kadar açıkta kaldı. Sadrazam Mustafa Reşit Paşa tarafından hizmetleri takdir edilerek paşa rütbesinin ilk derecesi olan mirülümerallığa yükseltildi. Yedi ay sonrasında deniz mirlivası(Tuğ amiral) rütbesine üç ay sonrasında ferik (Tüm amiral) rütbesine yükseltilmiştir.
Osmanlı’nın müttefikleri İngiliz ve Fransızlar ile birlikte Ruslara karşı yapılan Kırım Savaşın’da (1853-1856) önce Kaptan-ı Deryalık görevinde bulundu. Sonrasında Karadeniz Filosu komutanlığına tayin edilerek, bulunduğu Mahmudiye gemisinden savaşı idare ederek 1854 yılında Sivastopol’da Rusları yenilgiye uğrattı. Bu başarısından dolayı vezirlik payesi ile taltif edilerek müşir (vezirlik) rütbesine terfi ettirildi. Bu tarihlerde altmış bin askeri ile Kırımın batısındaki Gözlöve gidip Rus donanması ile yaptığı savaşta yaralanmasına rağmen savaşı bırakmayarak; savaşı sonuna kadar idare etmiştir. Kırım savaşının sonunda (1856) barış yapılması üzerine İstanbul’a dönmüştür.
1857 yılında merkezi Rodos olan Cezair-i Bahr-İ Sefid (Cezayir Adaları) valiliğine tayin edilmiş, aynı yıl içerisinde harp zamanında ki hizmetini takdiren kendisine mur assa’ bir kılıç ile Mecidi nişanının birinci rütbesi gönderilmiştir. Aynı sene İstanbul’ a çağrılarak meclis-i vâlâ âzalığına tayin edildi. 1860 yılında İzmir Valisi oldu. Aynı yıl Şam’da çıkan bazı hadiseler den sonra, Ahmed Paşa gibi cesur ve kudretli bir valinin burada bulunması gereği düşünülerek Sayda Valiliğine tayin edilmiş ve Beyrut limanındaki gemilerin nezareti de kendisine emanet edilmiştir.
Ahmed Paşa, Sayda’dan ayrıldıktan sonra 1864 yılında ikinci kez İzmir ve Yanya valiliklerine gönderildi. Yanya’da görev yaptığı sırada Yunan muharebesinde gösterdiği başarıdan dolayı 1866 yılında merkezi Çanakkale olan Cezair_i Bahr-i Sefit valiliğine getirilmiş ve 5 – 6 yıl boyunca burada kalmıştır. Bu görevi sırasında Gelibolu’da bir cami yaptırmıştır. 1873 yılında Rıza Paşa’nın yerine Bahriye Nazırlığına ( Denizcilik Bakanlığı) tayin edilip kendisine bir iltifat olarak donanmadan ayrılan bir gemi ile birlikte İstanbul’a getirilmiştir. 1875 yılına kadar nazırlık görevi yürüten Ahmed Paşa, Nazırlıktan alındıktan sonra Şura-yı Devlet (danıştay) Üyeliğine tayin edildi. Ve yine aynı sene İzmir’e, Ağustos ayında da Bursa’ya ve tekrar dört gün sonra İzmir Valiliğine tayin edildi. Aralık ayında da Adana Valiliğine gönderildi. Burada da çok kısa süre kaldı.
1876 Nisan ayında ikinci kez Bahriye Nazırı oldu. Serasker Hüseyin Avni Paşa, Sadrazam Mütercim Rüştü Paşa, Mithat Paşa, Şeyhülislam Hasan Hayrullah efendi tarafından oluşturulan bir komitenin Sultan Abdülâzizi Tahtan indirip öldürmesi üzerine tahta yerine getirilen Beşinci Murad cülüsunun ikinci günü Ahmed Paşa’yı kendisinin isteği ile Bahriye Nezaretine sonrasında da kaptan-ı deryalığa tahvil edilmiştir.
Sultan Abdülaziz’in hal’i sırasında sultanın karşısında olan komitenin içerisinde yer aldı ve donanmanın toplarını Dolmabahçe sarayına çevirdi. Girit meselesini görüşmek üzere Mithat Paşa’nın konağında toplanan komitenin toplantısına katıldığı sırada Sultan Abdülaziz’in intikamını almak isteyen Yüzbaşı Çerkez Hasan’ ın konağı basması ile oluşan arbede sırasında kol ve yüzünden yaralandı.
V. Murad’ın tahta oturmasından 93 gün sonra tahtan indirilmesi ve yerine getirilen Abdülhamid’in cülüsundan az sonra 1986 da Kaptan-ı deryalıtan azledilmiş ve bu ünvanı terkrar Bahriye Nezaretine çevrilerek Rauf Paşa’nın bahriye nazırı olmuştur. 1877 yılında birinci Meclis-i Mebusanın açılması nedeniyle Ayan âzalığına aday gösterilerek bahriye nazırlığı görevinden alındı. Kısa bir süre sonra Rus seferi nedeniyle Tuna Valiliğine tayin edilerek İstanbul dan uzaklaştırıldı. Yine aynı yıl Rusçuk kumandanlığına tayin edildi.1877-1878 Osmanlı Rus muharebesinde, vefatından önce padişaha yazdığı bir mektup ile yaşlandığını ve kalp hastalığını öne sürerek İstanbul’a dönmek istediğini belirtti. Sadrazam Servet Paşa’nın ricasına rağmen Padişah Abdülhamit bu isteği reddetmiş fakat geçirdiği bir kalp krizi üzerine vefatından 30 gün kadar önce İstanbul’a dönmesine müsaade edilmiştir. Ahmed Paşa gelişinden on gün sonra İkinci Teşrin (Kasım) 1878 yılında 72 yaşında vefat etmiştir. Kabri, Süleymaniye Camii bahçesinde bulunan mezarlıktadır.
Ahed Paşa memleketi Kayseri’de bir rüşdiye (ortaokul) yaptırarak iki çeşmeyi tamir ettirip su yollarını yeniletti. Yaptırmış olduğu okul daha sonra yıktırılarak yine aynı adla betonarme bina yaptırılıp ilkokula çevrildi. Günümüzde bu bina’da yıktırılmış olup yeri boş bir haldedir. Okulun kuzeyinde bulunan cadde günümüzde adıyla anılmaktadır. Yıktırılan okulun yerine Beyazşehir’de Ahmet Paşa adında yeni bir okul yaptırılarak hizmete sokulmuştur. İstanbul’da bulunan evi günümüzde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore ettirilmiş olup, Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Kurulu tarafından hizmet binası olarak kullanılmaktadır.
Kaynaklar:
- Milliyet Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi (13. cilt, 1986).
-Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kayseri Ansiklopedisi cilt1, Ahmed Paşa Maddesi Sayfa 57, 2015
-https://tr.wikipedia.org/wiki/Kayserili_Ahmed_Paşa
-https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3553242 Kayserili Ahmed Paşa Paşa Hakkında İkinci AbdülHamid’in Bir Hattı Hümayını. Or. Prof. İ. Hakkı UZUNÇARŞILI.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder