Büyük Ortadoğu veya
Genişletilmiş Ortadoğu Projesi çerçevesinde ABD’nin yandaşları ile birlikte
Arap Baharı getirmeye uğraştığı bir coğrafyada Irak’ta olduğu gibi masum
insanların kanı akmaya devam ediyor. Bu
bahar Tunus, Cezayir, Mısır gibi ülkelerde olduğu gibi kolay olmadı ve kolay
olmayacağa da benziyor. Çünkü evdeki hesap çarşıya uymadı. Batılı müttefikler
hesaplayamadıkları bir şekilde ağır bir taşa çarptılar. Bu ağır taş bizim
başbakanımızın düne kadar kanka olduğu son günlerde ise sırtını çevirdiği kendi
deyimi ile “Eset”. Tabi ki bu taş tek
başına Esat’tan oluşmamaktadır. Arkasında geniş bir halk kitlesi ve bu coğrafyada
ABD’nin tek başına at koşturmasını istemeyen Rusya ve Çin var. Bu önemli
faktörleri de unutmamak lazım.
AKP Milletvekili Yalçın Akdoğan
CNN Türk’te katıldığı programda Esad’ın başta durup durmayacağına bir seçimle
halkın karar vermesi gerektiği söylüyor. Sayın Yalçın anlaşılan kısa bir süre
önce Suriye’de seçimlerin olduğunu ve yukarıda da belirttiğim gibi Esad’ın halkın % 95 oranında desteğini
aldığını ya bilmiyor ya da görmezden geliyor. Burada şunu da unutmama gerek,
Akdoğan’ın kast ettiği halk Esad karşıtı olarak nitelendirilen muhalif halktır
ve onlarında kim olduğu bellidir. Büyük bir çoğunluğu El kaide, Müslüman
Kardeşler gibi örgütlerin elamanları ile
Irak, Libya,Ürdün, Tunus ve Suudi Arabistan, gibi bir çok ülkeden getirtilen paralı milislerdir. Bunların büyük bir kısmı ne yazık ki Hatay,
Kilis gibi illerimizde kamplarda kalmaktadırlar ve hatta basında yer alan
bilgilere göre Türkiye’de ki kamplarda eğitilerek, gizlice Suriye ye
salıverilmektedirler
Peki bu durum, kendi içerisinde
PKK gibi besleme bir örgüt ile mücadele eden Türkiye ye yakışmakta mıdır?
Elbette hayır. Fakat başımızda bulunan basiretsiz yöneticiler sayesinde bunları
da gördük. Birilerinin isteği doğrultusunda halklara özgürlük bahanesiyle başka
ülkelerin kuyusunu kazmaya ve Türkiye’de binlerce teröristi barındırmaya
başladık. Peki ne oldu? Ne yazık ki
durum geri tepti ve Türkiye başına büyük bir bela aldı. Esad yönetimi PYD kartını
ileri sürerek Akp hükümetinin elini ayağına dolaştırdı. PYD’nin Suriye’de
çeşitli kentleri ele geçirmesiyle birlikte, bundan cesaret alan PKK Türkiye’ de
bir kalkışma harekatına girişti ve Şemdinli’yi daha önce olduğu gibi ele
geçirmeye uğraştı ve günlerce süren bir çarpışma gerçekleşti.
Bu gerçekleri gören ve ateşin
kendisine de sıçrayacağını hisseden Akp yönetimi halka hesap veremeyeceği
kaygısına düşerek daha düne kadar bir aşiret lideri ve terörist olan Barzani’den
medet ummaya başladı. Bu kapsamda dün sayın Davutoğlu, Barzani ile görüşmelerde
bulunarak “Suriye başta olmak üzere terörle mücadele
konusunda karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk” diyerek Kandille ilgili kaygılarını
belirttiklerini söylemiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder