TÜRKLÜĞÜN YUVASI ERCİYES
Altay dağlarına eşsin gözümde
Senle gülücükler açar yüzümde
Edirne'den Kars'a sensin özümde
Kurultaya sahip olmuş Erciyes
On iki ay taşır üstünde karı
Mor menekşe, kekik, çiğdem diyarı
Ağustos'da yanar Kurultay narı
Yiğitlere mekan olmuş Erciyes
Engininde allı yeşilli bağlar
Diz çökmüş önünde nicedir dağlar
Masmavi buzları sel olup çağlar
Bozkurtlara oba olmuş Erciyes
Kah güler, kah gürler, dumanlı başı
Sıcak geçer yazı, çetindir kışı
Er yiğitler onun gönül gardaşı
Gardaşlara baba olmuş Erciyes
Yüksel'in dilinde özgürlük marşı
Türklerin heybeti titretir arşı
Törenin özüne kim gelir karşı
Türklüğün yuvası olmuş Erciyes
22.12.2016
AYRILIK YARESİ
Ayrılık yaresi boran kış gibi
Yare küsmüş beden ölecek sanır
Yaşananlar sanki kara düş gibi
Ah şu gözler seni görecek sanır
Sensiz bir yıl daha geçti geceler
Dilim hiç durmadan adın heceler
Yokluğuna hasret kaldım niceler
Gönlüm bir gün seni dönecek sanır
Divane gönül hep yarini arar
Ayrılık yaresi ruhumu sarar
Söyle bu ayrılık kimlere yarar
Kalbim kırık, seni gelecek sanır
Bilirim ki sensin derdime derman
Dilinden dökülen banadır ferman
Sararıp savruldum oldum bir harman
Yüksel bir gün hasret bitecek sanır.
26.10.2016
Kalp Hırsızı
Gün batarken penceremde,
Hüzünler yine başlıyor gecemde.
Sen bırakıp beni gidince,
Vuslatın hüznü çöküyor içime.
Daha ne kadar sürecek,
Kaç akşam kaç gece.
Hep seni düşünüyor, seni hayal ediyorum.
Dilimden dökülüyor bin bir hece.
Yazıyorum bir bir satırlara,
Bir şiir gibi.
“Sen küçük bir kalp hırsızı
Sensizlik yüreğimde ayrı bir sızı.”
Bak bu gün de bırakıp gittin
Yalnızlığımla beni baş başa.
Öksüz yetim gibi,
Sonsuz kederlere ittin.
Yine gözlerim dalıp dalıp uzaklara,
Şimdi açılacak diye,
Kapıları dinlemekte kulağım.
Anlaşıldı bu gün de dönmeyeceksin
Seni küçük kalp hırsızı.
.........Onur Duysaydım
Olabilseydim de onur duysaydım
Kulaklarda çınlar sünnet sözlerin
Duyabilseydim de onur duysaydım
Canlara can veren bir tek telini
Tutabilmek için senin elini
Arkandan yürüyen ümmet selini
Görebilseydim de onur duysaydım
Hiç durmadan seni anan dilleri
Avuç açıp dua eden elleri
Kokunu savurup esen yelleri
Tutabilseydim de onur duysaydım
Dolansaydım kuşak gibi belinde
Tek bir cümle bile olsam dilinde
Çevirdiğin tespih senin elinde
Olabilseydim de onur duysaydım
Yüksel der seninle uysam sünnete
Kul olup kapında ersem himmete
Nur cemalin görüp senle cennete
Girebilseydim de onur duysaydım
Hasan Yüksel
........Dağ Çiçeğim
Güneş görmeyen bir koyakta,
Yapa yalnız kalmış
Dağ çiçeğim,
Issız dağların
Bağrına sığınırsın bilirim.
Yaz günü yaprağına
Hazan yeli değmiş
Dağ çiçeğim.
Gül yaprağına çiğ değmiş gibi
Boynun bükük kalırsın bilirim.
Bilirim tebessüm etmez
Kan kırmızı dudakların.
Ne kadar ahh etsen de
Kimse bilmez ki derdini.
Bilirim gurbet acısı çeker
Her bir yaprağın.
İnci gibi düşse de,
Her bir damla yağmur dalına,
Bir kırağı gibi çöker üstüne.
Kaldıramaz
Kırılıp dağılırsın cam gibi.
Kanadı kırık kuş misali
Uçamazsın bilirim,
Bilirim bekleyenler var seni
Taa uzaklarda bir yerde
Ama ne çare
Ne çare,
Gurbet sancısı dinmez içinde
Ne yapsan da bu dert iflah olmaz
Susup beklersin,
Korkup beklersin
Öfkeyle beklersin
Ve toprak seni salmaz
Yeniden doğmayı beklersin.
Sararmış solmuş hayallerinle
Kurtulmayı beklersin,
İnadına, ama inadına,
Yeni umutlarla,
Yeniden doğmak için
yeşermeyi bekler
Kaldırıp atarsın
Çatlamış tohumu.
Bir daha,
Bir daha derken
Omuzlarındaki sonbahar sancısıyla
Yapraklarına çakır dikenleri batar
Kuruyup kalırsın
Dağ çiçeğim.
05.02.2012
.....Gizli
Susuzluktan yanan çöller misali
Yürekten özledim herkesten gizli
Kavrulup kurumuş ağaç timsali
Kök saldım sevdana tenimden gizli
Senden başkasına gözlerim bakmaz
Sevgin hiçbir zaman kalbimden çıkmaz
Bil ki bu can senden ölse de bıkmaz
Yüreğimde sevdan yakıyor gizli
Kulaklarım senin adın duyanda
Yüreğim arar bil seni her yanda
Yanıverir sinem görsen o anda
Gözlerimden yaşlar süzülür gizli
Zalim kader seni daima saklar
Divane gönlüme konmuş yasaklar
Saçlarıma düşer düşerde aklar
Her telini yolar atarım gizli
Bir gül gibi bulsam seni vahada
Bırakmam batsa da artık bir daha
Dikenlerin ilaç olur sabaha
Yüksel için sevdan kalbimde gizli
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir
Kimse Görmeden
Kimse görmeden uzat ellerini!
Ellerin ellerimde kalsın
Sımsıcak bir alev,
Sımsıcak bir kor gibi.....
Kimse görmeden uzat dizlerini!
Başımı koymam için
Yumuşacık kuş tüyü,
Yumuşacık bir yastık gibi....
Kimse görmeden uzat dudaklarını!
Yalnızca ben bakayım tadına
Yüreğimden vurulmuş,
Yüreğimden kavrulup da erir gibi....
Kimse görmeden kapat gözlerini!
Demirden parmaklık olsun bana
Sevdalanmış bir biçare
Sevdalanmış bir mahkum gibi.....
(Mart 2006)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sen Varsın
Boynunu bükmüş sararmış çiçeğe
Can veren her damla su da sen varsın.
Beni sana bağlayan bu yüreğe
Can veren her damla kan da sen varsın.
Gönlüm harap olmuş yanmış yıkılmış
Boş duvarlar arasında sıkılmış
Kırık camlı çerçeveye takılmış
Gördüğüm her fotoğrafta sen varsın
Dünya da tek seni gören gözümde
Dilimden dökülen her bir sözümde
Sana yürekten bağlanan özümde
Her gün düşündüğüm yalnız sen varsın
Yüksel' in yüreğinin yarısında
Kırlar da ki çiçeğin sarısında
Çiçeği koklayan bal arısında
Aklıma gelen sevdiğim sen varsın.
(Nisan 2006)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Seninle bulmuştum kendi özümü
Ayrılmıyor senden gör Kartanesi,
Bir sitem belleme sana sözümü
Sitemimde sevgi var Kartanesi
Bir resmini bile koymadan gittin
Sanma ki kor olmuş gönlüm de bittin
Bir hayaline bile hasret ettin
Hayaller avutmuyor Kartanesi
Sılaya gidenler bir bir dönüyor
Benim umutlarım artık sönüyor
Sensizlik bana hasret görünüyor
Hasreti çeken bilir Kartanesi.
Doyulmaz gülün yeşil dallarına
Yüksel, gülleri dökse yollarına
Sarsa canı gönülden kollarına
O zaman yüzüm güler Kartanesi.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tekir'de kurulmuş kara çadırlarına
Meleşip duran kınalı kuzularına
Eriyip de akan buz gibi sularına
Hasret kaldım sana, ey sevgili Erciyes.
Bir dilim çemenli kuşgömü pastırmana
Gadasını aldığım o güzel mantına
'Norüyon' deyip de sarılan insanına
Hasret kaldım sana, ey sevgili Kayserim.
Yaylasında koşturup duran atlarına
Havasına, suyuna Uzun Yaylasına
Göklere değmiş Melikgazi kalasına
Hasret kaldım sana, sevgili Pınarbaşı’m.
Çağlayıp gürül gürül akan şelalene
Seni kucaklayıp saran Kayabaşı'na
Eşi benzeri olmayan yeşilliğine
Hasret kaldım sana, ey sevgili Bünyan’ım.
Yemeye doyum olmaz o güzel elmana
Görülmeye değer eşsiz Kapuz başı’na
Ormanına, suyuna, o güzel halına
Hasret kaldım sana, ey sevgili Yahyalım.
Kıvrılıp ta uzayıp giden yollarına
Ovasına, kırına, kuşuna, kurduna
Aşık Seyrani'nin güzel torunlarına
Hasret kaldım sana, ey sevgili Develim.
Sıra sıra dizili yeşil bağlarına
İnsem oradan Cumhuriyet Meydanı'na
Dönüp baksam Hacılar’ına Talas'ına
Hasret kaldım sana, ey sevgili KAYSERİM...
(Şu Bizim Kayseri Dergisi / İstanbul 2004)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
BEN BU VATAN İÇİN ŞEHİT OLDUM ANA
Ben bu vatan için şehit oldum ana
Basma ne olur yüreğine mezar taşlarını
Ağlayıp ta güldürme düşmanlarımı
Yolma sakın o ak düşmüş saçlarını
Ben bu vatan için şehit oldum ana
Yurdumda gezdirmesinler diye kirli ellerini
Kirletmesinler benim vatanımı
Gerçekleştirmesinler düşmanlarım emellerini
Ben bu vatan için şehit oldum ana
Bizim için şehit olanlar gibi, Sakarya da
Benim gibi, canı pahasına direnenler
Destan yazmadı mı Çanakkale de, Kütahya da
Ben bu vatan için şehit oldum ana
Almadı düşmanımın bin kurşunu bedenimden canımı
Yurduma ihanet edenin değerse bir kurşunu
Akıtıverir o zaman bu yaramdan kanımı
Ben bu vatan için şehit oldum ana
Şu yurdumun her karış toprağında
Tomurcuk tomurcuk sevgi gülleri açsın diye
Kelebekler uçsun konsun diye her bir yaprağında
Hasan Yüksel
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
....ŞEHİDİME
Vatanıma göz dikenlere
Göğsünü gererek siper edip
Teslim ettin ruhunu Hüda’ya,
Sen giderken Cennet-i Âlâ’ ya
Ardından yollara döküldük
Hüznün ateşini yakıp
Resmini duvara asıp
Maziye bakıp bakıp
Sen giderken ardından yollara döküldük.
Avuçlarımda tutarak,
Kahpece sıkılmış kurşunu
Düşmana gösterip dik duruşumu,
Durdurarak kalbimin vuruşunu
Sen giderken ardından yollara döküldük.
Anlattım şehit düştüğünü yavruna,
Yaslandım sonra camii duvarına
Bekleyip konmanı top arabasına
Sen giderken ardından
Son kez sarıldım al bayraklı tabutuna.
Hasan YÜKSEL
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
.........Onur Duysaydım
Bastığın toprakta ayak izlerin
Olabilseydim de onur duysaydım
Kulaklarda çınlar sünnet sözlerin
Duyabilseydim de onur duysaydım
Canlara can veren bir tek telini
Tutabilmek için senin elini
Arkandan yürüyen ümmet selini
Görebilseydim de onur duysaydım
Hiç durmadan seni anan dilleri
Avuç açıp dua eden elleri
Kokunu savurup esen yelleri
Tutabilseydim de onur duysaydım
Dolansaydım kuşak gibi belinde
Tek bir cümle bile olsam dilinde
Çevirdiğin tespih senin elinde
Olabilseydim de onur duysaydım
Yüksel der seninle uysam sünnete
Kul olup kapında ersem himmete
Nur cemalin görüp senle cennete
Girebilseydim de onur duysaydım
Onur Bilge Şiirinden Esinlenerek Yazılmıştır
Hasan YÜKSEL
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
....Sözlerin
Her gün sevdiğini söylerken bana
Bilmiyorum şimdi, ne yaptım sana
Yürek yarasından dökülen kana
Dikenli de olsa taçtı sözlerin
Yoluna serdiğim, gonca gülleri
Unuttun yalvarıp, döktün dilleri
Hasretle kavuşmuş, olan elleri
Koparıp yalanlar, saçtı sözlerin
Yalanı söyleyen, dilini dilsem
Sevdamız yalanmış, geçmişi silsem
Sana karşı suç mu işledim bilsem
Doğru söylemekten kaçtı sözlerin.
Yüksel ilaç sanıp adın heceler
Sayıklamışım boş yere geceler
Aldanmışım meğer sana niceler
Sinemde yaralar açtı sözlerin
Hasan YÜKSEL
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
....Ülkemin Kanını Emen Sülükler
Yıllarca yediler doymadılar ki
Ülkemin kanını, emen sülükler
Geleceğe eser koymadılar ki
Ülkemin kanını, emen sülükler
Halka inat, dokuz canlı kediler
Bizden daha iyi, var mı dediler
Ne varsa her şeyi çalıp yediler
Ülkemin kanını, emen sülükler
Kırmızı çizgiye sünger çektiler
Özgür halklar deyip, tohum ektiler
Barzani itini, bekçi diktiler
Ülkemin kanını, emen sülükler
Her karış toprağı satın aldılar
Bizimkiler bundan memnun kaldılar
Papaz için ferman bile saldılar
Ülkemin kanını, emen sülükler
Çuvaldız misali batar sözleri
Hiç kızarmaz tükrük dolu yüzleri
Paradan başkasın, görmez gözleri
Ülkemin kanını, emen sülükler
Düşmanla birlikte kumpas kurdular
İdealimiz BOP deyip durdular
AB ile eşlik edip vurdular
Ülkemin kanını, emen sülükler
Satılmış medyayla pislik döktüler
Askerlere hain deyip çöktüler
Önlerinde duran seti söktüler
Ülkemin kanını, emen sülükler
Yok edemediler bizi her asır
Hainler ayağa serilmiş hasır
Dolar ile etmek isterler esir
Ülkemin kanını, emen sülükler
Yüksel der; korktular, Türk’ün adından
Okkalı yediği her tokadından
Anlamadı ki bir türlü tadından
Ülkemin kanını, emen sülükler.
DOST YÜREKLERDEN TAŞANLAR:
Onlar sanır ki Türk halkı uyur
Halk olan uyumaz vatanını korur.
İç düşman dıştakinden beter kudurur
Ülkemin kanını emen sülükler ...Muzaffer Çalışkan.
Karış karış bu vatanı sattılar.
Yan gelipde bir köşede yattılar.
Üçü beşi bol keseden attılar.
Ülkemin kanını emen silikler.
Kandırdılar Allah ile kulları.
Çıkara bağlandı bütün yolları.
Allahı zikreden yalan dilleri.
Ülkemin kanını emen silikler.
Haksızlıkla vurğun oldu dizboyu.
Bilmemki hangisi yezidin soyu.
Satlığamı çıktı fıratın suyu.
Ülkemin kanını emen silikler.
Alkış tutulurmu böyle talana.
Allah diye sarıldılar yalana.
Deniz fenerinden çalan çalana
Ülkemin kanını emen silikler.
Korhani dayanmaz yağmaya özün.
Tutuşmaz alevin buz tutmuş közün.
Yalvarsan yakarsan geçermi sözün.
Ülkemin kanını emen silikler........................Aşık Korhani
Hasan Yüksel
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
...Bilmen Gerekir
Vatandaşı soyanı
Cebine göz koyanı
Bunu bir hak sayanı
Bir bir bilmen gerekir
Yurdu peşkeş çekeni
Fitne fesat ekeni
Kara tohum dikeni
Bir bir bilmen gerekir
Kaşık ile dolanı
Kepçe ile alanı
Yapılan her talanı
Bir bir bilmen gerekir
Askerlere sıkanı
Yürekleri yakanı
Vekil olup yıkanı
Bir bir bilmen gerekir
ABD’ de Bush’tları
Emrinde ki astları
Apo gibi puştları
Bir bir bilmen gerekir
Yüksel bil herkes gibi
Vatanın tek sahibi
Türk’tür alsın nasibi
Artık görmen gerekir Hasan Yüksel
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
...Özürcü Kansızlar
Yürekleri yetmez, havlar dururlar
Puslu günü bekler, dişlek kansızlar
Karnını doyurup, hep kudururlar
Türk’ün ekmeğiyle, beslek kansızlar
İki yüzlü soysuz, bir avuç kaltak
Budasan da olmaz, olur bir çaltak
Ermeni’ye olur onlardan yaltak
Haddinizi bilin, ödlek kansızlar.
Aydınım dedikçe ortayı gerdin
Türklüğün adını Dünyada yerdin
Düşmanın eline bir çok koz verdin
Kabuğuna sığmaz, pörtlek kansızlar
Yüksel der, bizlere tuzak kuranlar
Bizimle yaşayıp sırttan vuranlar
Elbet olur sizden hesap soranlar
Kendinize gelin, böğlek kansızlar.
Beslek: Besleme, hizmetçi
Yaltak: Dalkavuk
Çatlak: Odun budağı
Pörtlek: Dışarıya doğru çıkık, patlak.
Böğlek- Büvelek: Sığırları rahatsız eden bir çeşit sinek, gübre sineği.
Hasan Yüksel
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
...Türkülerle Sevdim Seni
Anadolu’m güzel yurdum
Türkü türkü sevdim seni
Senle güzel düşler kurdum
Türkülerle sevdim seni
Ninni olmuş ağıtlarla
Yanık yanık bozlaklarla
Söylediğim hoyratlarla
Hece hece sevdim seni
Erciyes’in ince karı
Erzurum’un vardır barı
Artvin’imin Atabarı
Yana yana sevdim seni
Erzincan’ın yollarında
Dut kaynıyor dallarında
Bar tutuşmuş kollarında
Döne döne sevdim seni
Edirne’de er meydanı
Bu şehirde gör Sinan’ı
Dile destan her bir yanı
Kana kana sevdim seni
Diyar diyar elleriyle
Isparta’nın gülleriyle
Şu Burdur’un gölleriyle
Güle güle sevdim seni
Adın sorsan Sarıkamış
Ne güzeldir bak Karkamış
Göllerinde biter kamış
Burcu burcu sevdim seni
Davul çalar her havayı
Çevirirler oklavayı
Antep’de ye baklavayı
Diye diye sevdim seni
Yüksel sever her ilini
Karadeniz yeşilini
İnsanının hoş dilini
Türkü Türkü sevdim seni
Anadolu’m güzel yurdum
Türkü türkü sevdim seni
Senle güzel düşler kurdum
Türkülerle sevdim seni
Ninni olmuş ağıtlarla
Yanık yanık bozlaklarla
Söylediğim hoyratlarla
Hece hece sevdim seni
Erciyes’in ince karı
Erzurum’un vardır barı
Artvin’imin Atabarı
Yana yana sevdim seni
Erzincan’ın yollarında
Dut kaynıyor dallarında
Bar tutuşmuş kollarında
Döne döne sevdim seni
Edirne’de er meydanı
Bu şehirde gör Sinan’ı
Dile destan her bir yanı
Kana kana sevdim seni
Diyar diyar elleriyle
Isparta’nın gülleriyle
Şu Burdur’un gölleriyle
Güle güle sevdim seni
Adın sorsan Sarıkamış
Ne güzeldir bak Karkamış
Göllerinde biter kamış
Burcu burcu sevdim seni
Davul çalar her havayı
Çevirirler oklavayı
Antep’de ye baklavayı
Diye diye sevdim seni
Yüksel sever her ilini
Karadeniz yeşilini
İnsanının hoş dilini
Türkü Türkü sevdim seni
Seslendirme yaparak şiirime katkıda bulunan İbrahim Şahin'e gönülden teşekkürler.
Hasan Yüksel
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
SEVDALANMIŞIM SANA
Saysam kaç bahar geçti
Seni sevdim seveli,
Ömrüme ömür kattın
Sana gönül vereli
Daima önümdesin
İçimde kanımdasın
Ne zaman zorda kalsam
Her zaman yanımdasın
Gönlüm seninle doldu
Sevginle mest oldu
Gözlerin bana kafes
Yüreğim mahkum oldu
Çiçek açmış baharım
Sen benim diğer yarım
Sevdalanmışım sana
Sultanım ecem karım
Yüksel der ahu zarım
Hep senin için varım
Sen bana hayat veren
Kelebeğim, bal arım
Hasan Yüksel 21.11.2014
BATIP GİDİYOR
Sanırdım gönül buz tutup karlanmış,
Yürek sevdalanmış yakıp gidiyor
İnceden inceden bir kor harlanmış
Aşkım nehir olmuş akıp gidiyor
Akıllanmaz yine gönül bağlarsın
Yar terk edip gider bir gün ağlarsın
Kaderimmiş deyip yürek dağlarsın
Kader yumruğunu çakıp gidiyor
Canan bir ok atmış bana bakıyor
Sarhoş gönül, akla meydan okuyor
Kader ağını yavaşça dokuyor
Yürek bel bağlamış atıp gidiyor
Sevda senin için dikenli bir gül
Dikenli bahçede gördüğün sümbül
Kavuşamaz hiç bir an güle bülbül
Gül soldu dikeni batıp gidiyor
Yüksel kanma sakın tutsak gönlüne
Ne geçecek bundan sonra eline
Kapılma bir kuru aşkın seline
Zaman kahpe olmuş satıp gidiyor.
Hasan Yüksel. 21.11.2014
Ömür dediğin nedir ki?
Bir gün ana kucağında
Bir gün musalla taşında,
Savrulup giden meltem rüzgarı gibi
Bir kelebeğin kanadında
Aşamdan sabaha katedilen
Bir günlük bir yol
Eninde sonunda
Her nefsin tadacağı
Bir doğum ve sevinçle gülen yüzler
Bir de ölüm, arkasından ağlayan gözler.
Hasan Yüksel 2015
AYRILIK YARESİ
Ayrılık yaresi boran kış gibi
Yare küsmüş beden ölecek sanır
Yaşananlar sanki kara düş gibi
Ah şu gözler seni görecek sanır
Sensiz bir yıl daha geçti geceler
Dilim hiç durmadan adın heceler
Yokluğuna hasret kaldım niceler
Gönlüm bir gün seni dönecek sanır
Divane gönül hep yarini arar
Ayrılık yaresi ruhumu sarar
Söyle bu ayrılık kimlere yarar
Kalbim kırık, seni gelecek sanır
Bilirim ki sensin derdime derman
Dilinden dökülen banadır ferman
Sararıp savruldum oldum bir harman
Yüksel bir gün hasret bitecek sanır.
26.10.2016
SEVDALANMIŞIM SANA
Saysam kaç bahar geçti
Seni sevdim seveli,
Ömrüme ömür kattın
Sana gönül vereli
Daima önümdesin
İçimde kanımdasın
Ne zaman zorda kalsam
Her zaman yanımdasın
Gönlüm seninle doldu
Sevginle mest oldu
Gözlerin bana kafes
Yüreğim mahkum oldu
Çiçek açmış baharım
Sen benim diğer yarım
Sevdalanmışım sana
Sultanım ecem karım
Yüksel der ahu zarım
Hep senin için varım
Sen bana hayat veren
Kelebeğim, bal arım
Hasan Yüksel 21.11.2014
BATIP GİDİYOR
Sanırdım gönül buz tutup karlanmış,
Yürek sevdalanmış yakıp gidiyor
İnceden inceden bir kor harlanmış
Aşkım nehir olmuş akıp gidiyor
Akıllanmaz yine gönül bağlarsın
Yar terk edip gider bir gün ağlarsın
Kaderimmiş deyip yürek dağlarsın
Kader yumruğunu çakıp gidiyor
Canan bir ok atmış bana bakıyor
Sarhoş gönül, akla meydan okuyor
Kader ağını yavaşça dokuyor
Yürek bel bağlamış atıp gidiyor
Sevda senin için dikenli bir gül
Dikenli bahçede gördüğün sümbül
Kavuşamaz hiç bir an güle bülbül
Gül soldu dikeni batıp gidiyor
Yüksel kanma sakın tutsak gönlüne
Ne geçecek bundan sonra eline
Kapılma bir kuru aşkın seline
Zaman kahpe olmuş satıp gidiyor.
Hasan Yüksel. 21.11.2014
ÖMÜR DEDİĞİN
Bir gün ana kucağında
Bir gün musalla taşında,
Savrulup giden meltem rüzgarı gibi
Bir kelebeğin kanadında
Aşamdan sabaha katedilen
Bir günlük bir yol
Eninde sonunda
Her nefsin tadacağı
Bir doğum ve sevinçle gülen yüzler
Bir de ölüm, arkasından ağlayan gözler.
Hasan Yüksel 2015
AYRILIK YARESİ
Ayrılık yaresi boran kış gibi
Yare küsmüş beden ölecek sanır
Yaşananlar sanki kara düş gibi
Ah şu gözler seni görecek sanır
Sensiz bir yıl daha geçti geceler
Dilim hiç durmadan adın heceler
Yokluğuna hasret kaldım niceler
Gönlüm bir gün seni dönecek sanır
Divane gönül hep yarini arar
Ayrılık yaresi ruhumu sarar
Söyle bu ayrılık kimlere yarar
Kalbim kırık, seni gelecek sanır
Bilirim ki sensin derdime derman
Dilinden dökülen banadır ferman
Sararıp savruldum oldum bir harman
Yüksel bir gün hasret bitecek sanır.
26.10.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder