22 Nisan 2007 Pazar
ZİNCİDERE YETİMLER YURDU
ZİNCİDERE YETİMLER YURDU (DAR’ÜL EYTAM)
Hasan YÜKSEL
Tarihi geçmişi çok eskilere dayanan Zincidere de şu anda cezaevi olarak kullanılan bina; bir zamanlar, yetiştirme yurdu ve okul olarak kullanılmış, bir çok talebe ve öksüz yetiştirmiş ve barındırmıştır. Bu binada kurulan yetiştirme yurdu Zincidere de kurulmuş olan ilk öksüzler yurdu değildir. Gayri Müslimler zamanın da da bir öksüzler yurdu kurulmuş olduğunu tarihi kaynaklarda görüyoruz.
Yüz yıllarca önce kurulmuş olan Loannis Prodromos Manastırı (Hz. Yahya Manastırı) bünyesinde bir çocuk öksüz hanesinin kurulduğu, Zincidere Belediyesi’nin yayına hazırladığı “Geçmişten Günümüze Bütün Yönleriyle Zincidere Kasabası[1]” adlı kitapta şu şekilde anlatılmaktadır.
“1891 Ağustos ayın 2sinde “Orfonotrafion arrenon” (Çocuk Öksüz hanesi) teesis ve resmi küşad olunmuş. Civar karyelerden fakir ve öksüz çocuklar celp olunarak manastırın garp cihetindeki bir dairede ikamet ederlermiş. 1897 senesinde yeni 2 katlı bina inşa olduktan sonra bu öksüz hanenin çocukları yeni binaya nakil olmuştur.
Bu bina manastırın cenup cihetindeki “Parmaklı Tarlaya” konulmuş. Tarlanın meydanı 12000 arşın binanınki de 1800 arşın kapısının üzerinde mermer taşında 4 satır ibareler okunur.
Kappadokianın Erkek Çocuk Öksüz hanesi Selametli Sene (1897). Dişeri kapı üzerinde mermer taşta altın yazılar ile Muhsin saadetli Simeon Siniosoğlunun namı olunur. Nihayet hariç kapı üzerinde 1 arşın yükseklikte mermer taşında büyük yazılar ile şevketmeap ve mearifperver padişahın ismi okunur:
“Sultan Abdul Hamit Han B! Devrinde.”
1892 senesinde “Kız Öksüz hanesi (Orfanotrofion Thileon)” teesis olmuş. Bunun yeni 3 katlı binası manastıra yakın “Çiftlik” tabir olunan mahalın üzerine konulmuş ve 1900 senesinde işlemeye başlamış. Kız Öksüz hane binasına az müddet sonra kız mektebinin (Partenegagion) unaş talebatı ikamet edilmiş. İki öksüz hanelerin inşasına kayseri ve sair Anatolhıristian halkı tarafından ganı ianeler toplanmış.
Zincidereli Simeon Siniosoğlu validesi Evlempia ile beraber 2.500 nden ziyade altın lira vermiş olduklarından dolayı çocuk öksüz hanesi “Simeon Siniosoğlu” ve de Kız Öksüz hanesi “Evlampia Siniosoğlu” namları almışlar. [2]“
Türkiye Cumhuriyeti döneminde, ilk defa 1908 yılında Kırklareli’nde kurulan Himaye-i Etfal Cemiyeti'nin ulusal hale gelerek 1917’de İstanbul 1921’de Ankara’ da faaliyete geçerek tüm yurt geneline yayılmasından sonra Reşadiye’ye bağlı olarak Zincidere’de 1924 yılında “Şevkat Yurdu” adı altında Dar’ül Eytam (Yetimler Yurdu) kurulmuştur.
Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin kuruluş amacının özellikle Osmanlı İmparatorluğu’nun, Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı sırasında bir çok cephede savaşması nedeniyle cepheye sürekli asker sevk etmek durumunda kaldığı, cephelerde savaşanların büyük bir çoğunluğunun şehit düşmesi sonucu ülkede kimsesiz çocuklar sorununun her geçen gün büyüyerek sürdüğü, savaş sonrası yaşanan toprak kayıpları sonucu, İmparatorluğun başta İstanbul olmak üzere diğer illere büyük göçler aldığı, bu durumun, ailelerin sosyal ve ekonomik yönden çöküşüne neden olduğu görülmektedir.
Kimsesiz çocuklar sorununun boyutunun büyümesi üzerine halkın girişimiyle çözüm arayışlarına girilmiş, girişimlerin yetersiz kalması üzerine Devlet kanalıyla çözümler aranmıştır. Meşrutiyet döneminde İttihad ve Terakki’nin destekleriyle kimsesiz çocuklar sorununa çözüm amacıyla Dar’ül eytamlar açılmıştır
Dar’ül Eytam olarak kullanılan binanın; Fransız Katolik Cizvit veya Kapuçin papazlarının ürettiği bir yapı tarzında, 16 odalı, iki katlı taş bina şeklinde inşasına Bayan Zion tarafından 1907 yılında başlanmış, 1909 yılında da bitirilmiştir. Alman Yahudi’si olan bayan Zion, düşkün ve öksüz çocukları barındırıp eğitmek amacıyla binayı ruhban okulu ve misyonerliğinin gereği matbaa olarak kullanmıştır. 1912 yılında bu binada Kayseri’nin 2. Matbaası olarak Latin alfabesiyle Türkçe 15 günlük “Rehber” isimli süreli yayın yapan bir dergi çıkarmıştır. Derginin imtiyaz sahibi Vahram Tahmisman olup, yardımcısı Mis Gerbir isimli İsviçreli bir bayandır. Dergi daha sonraları 3 ayda bir çıkmış Alman Katolikliği ve Yahudi kültürü üzerine yayımlar yapmıştır. Binada matbuat çalışmaları devam ederken, düşkün ve öksüz çocuklar yurdu idare görevi de buradan yürütülmüştür. Çocukların din ve mensubiyetine bakılmaksızın barındırılıp eğitilmiş onlara, demircilik taşçılık, Ağaç oymacılığı ve benzeri el sanatları öğretilmiş buradaki kızlara unlu mamuller yapması öğretilmiştir. Üretilen el sanatları eserler ve hamur işleri kale içinde açılan iki dükkanda halka arz edilmiştir. 1924 yılında idareciliğini Mehmet Rauf İnan’ın yaptığı Darül Eytam bünyesinde Türk Öksüzler Yurdu ve aynı zamanda üç yıllık bir eğitim veren ve Köy Muallim Mektebi kurulmuştur.
1942’de binada köy ilkokulu açılmıştır, komşu köy çocuklarının da bu okula geldiğine bakılırsa okulun bölgesel amaçlı olduğu görülmektedir. Bu okul 1964’e kadar devam etmiştir. Köye yeni okulun yapımı ile taş bina tekrar çocuk yuvası olmuş, 1979 yılına kadar bu hizmetini sürdürmüştür.
“Köy Muallim Mektebi, 6 yıl hizmet verdikten sonra 1929 daki Dünya Ekonomik Buhranından olumsuz yönde etkilenmesi ve Mustafa Necati Bey’in zamansız ölümü neticesinde mektep 1932 yılında kapatılmıştır.”[3]
“1932 de kapatılan Köy Muallim Mektebi’nin talebesi muhtelif muallim mekteplerine nakil edilmiştir.Köyün muallim mektebi öğretmenleri ise Gaziantep Kayseri Lisesi Bursa Orta Mektebi,Nevşehir Orta Mektebi,Tekirdağ Orta Mektebi’ne tayin edilmişlerdir.”[4]
Bu bina günümüzde hala Adalet Bakanlığına bağlı olarak açık cezaevi olarak kullanılmaktadır.
[1]Mustafa Aksu, Yıldıray Cengiz, Nejdet Timuçin, Nurullah Kepez Geçmişten Günümüze Bütün Yönleriyle Zincidere Kasabası, Kayseri 2005 (Basılmamış eser)
[2] Farosopulos Vasillios’un mektubundan alınmıştır. Vasilios bu mektubunu yazarken-Farasopulos Gavriil (Sevdinoğlu) Ağırnaslı-Askites Rodopis (1906-1993)’dan da yaralandığını beyan ediyor.
[3] Savaş Karagöz,(Daha fazla bilgi için bkz., Kayseri-Zincidere Köy Muallim Mektebi’nin Türkiye’de Öğretmen Yetiştirme Tarihi İçindeki Yeri,yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi,Erciyes Üniversitesi Sosyal bilimler Enstitüsü,s.III.,2005
[4] Karagöz,a.g.t. ,s.231-232.
Etiketler:
Dar'ül Eytam,
Hasan Yüksel,
Kayseri,
Öksüz,
Yetim,
Zincidere,
Zincidere Yetimler Yurdu
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder